Antik
şehirlerde agoralar siyasi, dini kurumların ve resmi dairelerin
yanı sıra alış veriş yapılan dükkanların bulunduğu
meydanlardı. Büyük kentlerde genelde iki agora bulunurdu.
Bunlardan biri devlet işlerinin görüldüğü ve resmi dairelerin
bulunduğu devlet agorası, diğeri ise ticari agoradır.
İzmir’in
Namazgah semtinde bulunan agora, şehrin resmi agorasıdır. Kuruluş
tarihi İ.Ö. 4. yüzyıldır. 178 yılındaki büyük bir depremle
tamamen yıkıldığı biliniyor. Agoranın Roma İmparatoru Marcus
Aurelius döneminde ise aslına sadık kalınarak tekrar inşa
edilir. Smyrna’nın Agorası ortasında geniş bir avlu bulunan,
etrafı sütunlu galerilerle çevrili dikdörtgen bir plana göre
yapılmıştı. Sütunlu galeriler ( Portiko) , çeşitli hava
koşullarında insanların korunmasını sağlamasının yanı sıra
önemli günlerde toplanma alanı olarak kullanılırdı. Aynı
zamanda dini törenlerde sunu yapılan ve heykeller ile
tapınakların yer aldığı bölümlerdi.
Smyrna
kentinden gelen caddenin agoraya giriş yaptığı yerde büyük
bir kapı bulunuyordu. Bu kapının üzerinde agorayı yeniden
yaptıran İmparator Marcus Aurelius’un eşi Faustina’ya ait
mermer bir kabartma bulunuyor. Bodrumdaki galeriler kemerlerle
desteklenmiştir. İleri dönemlerde bu bölümde büyük sarnıçlar
yapılmıştı. Bu sarnıçlardan şehre suyu dağıtan toprak
künkler bulunuyordu. Bu galeriler içerisinde bulunan ve
yüzyıllardır akmakta olan suyun Kadifekale’den geldiğine
inanılır. Agoraların genellikle kenarında yer alan bazilikalar
dinsel amaçla kullanılan yapılardı. Smyrna’nın agorasında
bulunan bazilikanın duvarlarında Roma döneminde yapılmış duvar
resimleri görülür. Bunların demir ve meşe kökünden
hazırlanmış bir malzeme veya kazma kullanılarak yapıldığı
belirlenmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder