Müze
1979 yılında Aphrodisias’tan çıkan eserlerin sergilenmesi
amacıyla açıldı. Salonda İmparator, imparatoriçe, filozof ve
önemli devlet adamlarına ait heykeller,
portre heykel ile büstler yer alıyor. Yurdumuzdaki olağan dışı
müzelerden birisi olarak kabul edilen Aphrodisias Müzesinde pek
çok muhteşem eseri izlemek mümkün..
Kentte
antik devirlerin en önemli ve çok nitelikli eserler veren bir
heykel okulu vardı. Dolayısıyla şehirde pek çok heykel
sanatkarı bulunuyordu. Çalışmalarda kullanılan mermerler
kentin yakınlarında bulunan mermer ocaklarından sağlanırdı.
MÜZEYİ
GEZERKEN
Müze
girişinin sağ tarafındaki holde yer alan büstler önemli devlet
adamlarına ve zamanın filozoflarına ait. Bu holün devamındaki
salonda imparator heykelleri, portre heykeller ve büstler yer
alıyor. Buradaki özgün lahitlerin şehrin kuruluşuna katkıda
bulunan devlet adamlarına ait oldukları düşünülüyor. Müzenin
ana salonunda tanrıça Aphrodit’in tapınak heykelinin ilginç
bir örneği yer alıyor. Tanrıçanın göğsündeki Zeus, Hera
büstleri onun her şeyin anası olduğunu , ikinci sırada ise
Helios ve Selene ile güneş ve ayı, üçüncü sırada tanrıçanın
eteğindeki dalgalanmalar ise Kıbrıs adasına çıkışını
anlatılıyor. Müzenin diğer bir salonunda disk atan atlet, çocuk
Dionysos ve Satyr heykelleri ile Troya savaşına ait acıklı bir
sahne anlatılır. Geçiş koridorunda antik kentten çıkartılan
küçük buluntular görülebilir. Odeon salonunda İ.Ö. 4.
yüzyılda yapılan oturan düşünürler çalışması ve iki
boksöre ait heykeller ile tamamlanmamış eserleri, tragedya
perisi Malpomene ve Apollona ait heykelleri görmek mümkün.
SEVGİ
GÖNÜL SALONU
2009
yılında açılan bu salonda, Sebasteion anıtından çıkartılan
buluntular sergileniyor. Sebastion anıtının ikinci katını
oluşturan mitolojik olayların anlatıldığı mermer kabartmalar ve
üçüncü katını oluşturan imparatorluk ailesinin anlatıldığı
kabartmalar bu salonun ana ağırlığını oluşturuyor. Bu
mitolojik kabartmalar arasında ilginç olanları Aeneas destanında
anlatılan bir öyküdür. Buna göre Ankises’in Aphrodite ile
olan bir gecelik aşkından Aeneas doğar. Bu doğum sahnesi ile
Aeneasın babasının omzunda Troya yangınından kaçışını
betimleyen kabartmalar çok ilgi gören eserler arasında yer alıyor.
Salonun kuzey tarafında imparatorlara ayrılmış. Bunlar
arasında yer alan Claudius’un Britannia’yı almasıyla, Nero’nun
Armenia’yı ele geçirme sahneleri çarpıcı ürünlerdir. Salonun
batı köşesinde ise Roma eyaletlerini temsil eden figürlere
rastlanır. Salonun ortasında bulunan mavi at ve beyaz mermerden
sürücü heykeli Aphrodisias’ın güney portikosundan getirilmiş
olağanüstü güzel eserlerdir.
Müzenin
bahçesinde bol miktarda mermer lahit ile birlikte pek çok taş eser
görülebilir. Müzenin çıkışında sol tarafta tüm ömrünü
Aphrodisias kentinin ortaya çıkartılmasına adayan değerli bilim
adamı arkeolog Prof. Dr. Kenan T. Erim’in bronz bir büstü
bulunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder