14 Ağustos 2014 Perşembe

TEOS

Seferihisar İlçemizin sahil kısmında, Sığacık limanın yakınlarında yer alan antik yerleşimdir. Antik dönem coğrafya yazarı ve gezgini Strabon
Antik Anadolu Coğrafyası adlı kitabında bu kentten övgüyle söz eder.
Antik kentte 1962-1966 yılları arasında sürdürülen arkeolojik kazılar, İÖ 1000 yılları civarından itibaren bu kentte yerleşim olduğunu göstermiştir.
Teos’taki kazı ve restorasyon çalışmaları 2010 yılından itibaren Ankara Üniversitesi Klasik Arkeoloji Bilim Dalı öğretim üyelerinden Musa Kadıoğlu başkanlığında bir ekip tarafından sürdürülüyor. İÖ 600 yıllarında yaşayan Miletos’lu filozof Thales, İonia bölgesinde bulunan on iki kentin merkezinin Teos olduğundan bahseder. Teos kentinin İÖ 6.yy’da ticari ilişkileri çok gelişmişti, Mısır’a kadar uzanan bu ticari yol, şehre zenginlik ve refah sağladı. Tüm Anadolu’da olduğu gibi Teos’ta İÖ 545 yılından sonra Pers komutanı Harpagos’un eline geçti. Bölgede hüküm süren Pers kralı 2.Kyros, aralarında Teos’unda bulunduğu Batı Anadolu’daki İon şehirleri üzerindeki baskısının arttırdı. Bunun sonucunda bir çok Teos’lu İÖ 543 yılında kenti terk ederek Trakya bölgesinin güneyine İskece yakınlarındaki Abdera’ya ve Kırım’ kıyılarına göç ederek yeni yerleşim yerleri kurdular. Buralarda uzun süre kalamayan göçerler, kente geri dönüp yaşamlarına eski şehirlerinde devem ettirdiler. Teos’un İÖ 494 yılındaki Lade Deniz Savaşına 17 gemiyle katılması, bu devirde şehirde yaşayanların ekonomik açıdan oldukça güçlü olduklarının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. İÖ 304 yılında meydana gelen ve tüm İonia bölgesinde zarara yol açan deprem sonrasında çok zarar gören Teos’un komşu kent Lebedos ile birleştirilmesi düşünülmüş olsa da bu plan uygulanma imkanı bulamamıştır. Şehir I.Attalos döneminde İÖ 241-197 Pergamon krallığına bağlanır. Pegamon kralı II.Attalos döneminde, kralın topraklarını vasiyet ile Roma’ya bırakmasıyla Roma İmparatorluğunun egemenliği altına girmiştir. Kent İÖ 129 yılından itibaren Roma Devletinin Asya toprakları içerisinde önemli bir konuma sahipti. Kentte Roma imparatorluğu döneminde pek çok yeni bina ile donatılır.

DİONYSOS TAPINAĞI
Teos antik kentindeki en önemli eser, ünlü Pireneli mimar Hermogenes tarafından Helenistik Dönemde inşa edilen antik dünyanın en büyük Dionysos Tapınağıdır. Şarap ve bağ bozumu tanrısı olarak bilinen Dionysos, şarabın sosyal ve fayda etkinliklerini temsil eden ve halk arasında sevilen bir tanrıdır. On iki Olympos tanrısından birisidir. Barışçıdır. Onun adına düzenlenen bağ bozumu şenliklerinde tiyatronun ilk temeli atılmıştır.
Tapınaktaki ilk arkeolojik araştırmaların tarihi 19.yy’a kadar uzanır. 1962-1966 yılları arasında Türk arkeoloji ekibi tarafından sürdürülen kazı çalışmalarıyla tapınağın büyük bir kısmı ortaya çıkarıldı. Eustylos ilkelerine göre tapınağın sütunlar arasındaki açıklığın sütun alt çapının 2 ¼ katına eşit olacak şekilde planlanmıştı. İon düzenine göre üç bölümlü bir plana sahip olmakla birlikte tapınağı çevreleyen duvarların trapez ( dışarı doğru esner) biçimde olması o dönem için olağan dışı olarak kabul edilir. Dionysos Tapınağının kısa kenarı altı, uzun kenarında on bir sütun vardır. Yapı esas olarak Priene’deki Athena tapınağına benzerlik gösterir. Dionysos kültünün kent ve çevresindeki önemi nedeniyle İÖ 3.yy da şair, müzisyen, tiyatrocu ve şarkıcılardan oluşan ve Dionysos Sanatçılar birliği diye bilinen bir birlik oluşturlar. Bir süre sonra kentte huzursuzluk kaynağı olan bu topluluk kentten uzaklaştırılarak Lebedos’a gönderilir. Arkeolog Mustafa Uz yazılarında Helenistik dönemde yapılan ilk tapınağın zaman içerisinde yıkıldığını bunun olduğu alana Augustus ve Hadrian döneminden şimdiki tapınağına yapıldığından bahseder. Tapınak kazıları sırasında İmparator Hadrian’ın onurlandırıldığına dair bir yazıt parçası ele geçirildi.

DİĞER BULGULAR
Büyük bir kısmı toprak altında bulunan Gymnasion da İÖ 2.yy ile tarihlenen bir yazıt bulunmuştur. Bu yazıtta burada okuma,yazma, edebiyat ve müzik dersleri verildiği anlatılıyor. Gymnasion’da Geç Helenistik dönemde, politik toplantıların yanı sıra eğitim ve kültürel amaçlı olarak kullanılmıştı.
Şehir tiyatrosu, Dionysos Tapınağının kuzey doğusundadır. Tiyatronun sahnesi kısmen belli olsa da oturma sıraları belli değil. Helenistik dönemde inşa edilen ve tüm yerleşimin etrafını çeviren surların yapımında dik dörtgen biçimli ve düzgün kesimli taşlar kullanılmış. Belirli aralıklarla kare planlı kulelerle desteklenen bu surlar güney limanına kadar devam ediyor.
Şehrin agorasının bulunduğu bölgede, İÖ 2.yy’da yapıldığı düşünülen küçük bir tapınak yer almaktaydı. Bu tapınaktan günümüze ulaşan fazla bir bulgu yoktur.
Teos’tan antik dönemlerde limanlarından yapılan ticarete büyük önem veriliyordu. Kuzey ve güney olarak iki limanı vardı. Güney limanına ait mendirek kalıntıları deniz içerisinde kısmen seçilebilmekte. Liman yapılandırılmasının Roma döneminden kaldığı düşünülüyor.
Antik kentin güney limanının doğu ucunda yer alan küçük bir kiliseye ait kalıntılar görülebilir. Bu kilisenin Orta Bizans döneminden kaldığı düşünülüyor.

Karagöl bölgesindeki mermer ocağından çıkartılan mermerlerin deniz yoluyla başka ülkelere gönderildiği ve Teos mermerlerinin Roma’daki bir çok önemli yapıda kullanıldığı biliniyor.
Bir sarnıç ve birkaç eve ait duvarlar şehirden günümüze ulaşan diğer bulgulardır.










SIĞACIK KALESİ
Sığacık Limanında yer alan kale, ilk olarak Selçuklular döneminde yapıldı. Bölgedeki çeşitli depremler nedeniyle yıkık durumda olan kale, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Teos’tan getirilen taş ve diğer malzemeler ile yeniden inşa edildi. Şimdiki hali 1521-1522 yıllarından kalmadır.
Günümüzde Sığacık içerindeki bazı konutların ev ve bahçe duvarları arasında Teos’tan getirilen taşları görmek mümkün.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder