16 Ağustos 2014 Cumartesi

ŞÖVALYE ADASI

İngiltere’de yayınlanan The Times gazetesinin Türkiye’de pek bilinmeyen ve görülmesi gerekli yedi yeri belirlediğini okudum. Bu yedi yerden  birisinin  Fethiye’de bulunan Şövalye Adası olduğundan bahsediliyordu. Her gittiğimde uzaktan gördüğüm fakat bir türlü gezme fırsatını bulamadığım bu ilginç adaya, gazetede çıkan yazıyı okuduktan sonra gitmeye karar verdim. Havada güzel olunca  rotam  Şövalye Adası oldu.
Şövalye Adası Fethiye Körfezinin ön kısmında yer alan ince ve uzun bir yerleşim. Adanın konumu  tüm limanı korunaklı hale getiriyor. Eski çağlardan beri adanın stratejik önemi üzerinde durularak  şehri koruduğuna inanılırmış.
Ada jeolojik dönemde ana karadan kopmuş. Ortaçağ da Rodos’tan gelen Aziz John’a bağlı şövalyelerin kısa bir süre burada yerleşmelerinden sonra burası Şövalye Adası ismi ile anılmaya başlanmış.
Gitmeden ön araştırmalarım sonucunda ada üzerinde Bizans dönemine ait bulguların olduğunu öğrendim. O dönemlerde de  buradaki  konutların  zengin kişilere ait olduğu biliniyor. Bizans yerleşimi zamanında  Avrupa ve İstanbul’dan hareket ederek Filistin’deki kutsal toprakları ziyaret eden kişiler  kısa bir süre için bu ada üzerinde   mola verirlermiş.
Şövalye Adası günümüzde  plajlarının güzelliği ile bilinir. Ada üzerindeki yaklaşık yetmiş kadar ev daha çok yazlık amaçlı olarak kullanılıyor.
Yaz döneminde  ulaşım  için Fethiye Marinası civarında  dolmuş tarzı çalışan tekne bulmak mümkün. kış olmasına rağmen tekne bulmakta zorlanmadım. Motorcu  konuşkan birisi ‘ Bu zamanlarda adada kimse bulunmaz. Yazın ise daha çok yabancı turistleri götürürüz. Bu sene ilk siz gitmek istediniz' derken  adanın kışın pek ilgi görmediğini anlatmak istiyordu. Deniz yolculuğu yaklaşık on beş dakika kadar sürdü.
                                      ŞÖVALYE  ADASINDAYIM
Ada iki küçük tepe ile bunların arasında yer alan bir düzlükten oluşuyor.  Adanın sol tarafında bulunan  iskele  teknelerin yanaştığı küçük bir iskele.  Yürüyüş yolu  dar bir  patika ile  tepenin üstüne doğru devam ediyor.  Buradaki konutlar daha çok yazlık olarak kullanıldıkları için bu mevsimde oturan yok. Evler dik kayalıklarla denize ulaşıyor. Her evin uzun merdivenleri   deniz kıyısına ulaşmaya olanak verecek şekilde düzenlenmiş. Çoğu  bakımlı sayılır. Bunun  yanı sıra  yıllardır  kapısı açılmamış gibi görünen evlerde var. Uzaktan Kızıl Ada’nın görüntüsü çok güzel. Patika yolu izleyerek adanın ortasındaki düzlük alana ulaşıyorum. Burada ev sayısı daha az. Çalıklarla kaplı bu alanda MS. 6.yy ‘dan kalmış eski bir kiliseye ait kalıntıları mevcut. Yaklaşık  iki metreye ulaşan duvarları  burasının zamanında orta boy bir kilise olduğunu gösteriyor. Adadaki diğer  tepelik kısım  zeytin ağaçlarının çokluğundan Zeytinli Tepe olarak biliniyor. Zeytinli Tepe’nin giriş kısmında Bizans zamanından kaldığı bilinen küçük bir  kaleye ait sur duvarlarına rastlanıyor.  Patika yol  kale  duvarları arasındaki kapıdan geçerek  devam etti. Bol miktardaki zeytin ağaçlarının arasındaki biber ağaçları, insan boyuna yaklaşan papatyalar ve güzel kokulu çiçekler ve bol miktarda çalılık güzel bir görüntü oluşturmuş.  Bu bölge birinci derece sit olan olarak belirlendiğinden  bina yapım izni yok. Tabiatın canlılığını ve yeşilliği  sanırım birazda bundan. Zeytinli tepesinin sol tarafında plaj adaya günlük gelenlerin kullandıkları büyükçe bir alan. Ve bunun hemen yanında  yaz günlerinde denize girmek için gelenlerin faydalandığı büyük bir kafeterya bulunuyor. Plaj kısmında pek çok deniz kabuğu görmek mümkün.  Şövalye adasının hatırası olarak değişik renkte olanlarından  epey topladım. Zeytinli tepenin diğer kısmında  ev sayısı fazla. Yenileri de yapılmaya devam ediyor. Evlerin arasına dağılmış Bizans döneminden kalma sarnıç, sütün ve o zamanki evlerden kalma yer mozaiklerini umarım koruma altına alınır. Bu bölgede  bazı evlerde  kışında oturanlar  olduğu görünüyor.  Fethiye’nin ve Çalış plajının uzaktan görüntüsü enfes.    Tüm adayı gezmek yaklaşık  üç saat kadar sürdü. Otomobili bırakın bisiklet, motosiklet yolu bile olmayan doğal güzelliklerle bezenmiş bu şirin adada gezim bitti. Dönüş yolum da düz ve  yeşil renkli bir deniz  eşlik ediyor. İlginç bir ada olduğunu düşünüyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder