Ilıca
ile ilgili ilk bilgiler antik yıllara kadar uzanır. Bu dönemde
Ilıca Eyhrai şehrinin sayfiye yeridir. Bu medeniyetin yok
olmasıyla birlikte etkinliğini kaybetmiş ve yüz yıllarca bomboş
kalmıştır. Evliya Çelebinin 1671 yılında yazdığı
seyahatnamesinde Ilıcadaki sıcak su kaynaklarından bahsederek
çevreden gelen pek çok kişinin bu sıcak sular sayesinde
hastalıklarına şifa bulduğunu yazar. Aradan geçen yıllarda
depremler ve ekonomik nedenlerden dolayı Ilıca önemini
kaybeder.1832 yılına kadar Ilıcada tek bir bina dahi yoktur. Bu
devirlerde buraya gelen bir Fransız yazar bu bölgeyi çok beğenip
çeşitli dergi ve gazetelerdeki yazılarında Ilıca’yı överek
buradaki sıcak su kaynaklarının bazı romatizmal ve kemik
hastalıklarına iyi geldiğini ayrıntılı olarak anlatır. Aynı
yazarın 1862 yılında yayınladığı ‘ Küçük Asya ‘kitabında
da Ilıca’dan övgü ile bahseder. Bu yazılar Mısırlı zengin
bir paşanın dikkatini çekmiş ve uzun zamandır şikayetçi olduğu
romatizma ağrılar nedeniyle buraya gelerek kısa bir sürede
iyileşmesi, bölgeye olan ilginin artmasına neden olmuştu.Bu
gelişmeler sırasında Karabina Ali Efendi bölgenin ilk oteli olan
Karabina otelini açar.Bunu Rasim Palas ve İstanbul otelleriyle arka
arkaya açılan diğer oteller izler.
Bu
bölgede çıkan 55 derece sıcaklığındaki su başlıca Hamidiye
ve Topan adı verilen iki kaynaktan çıkmaktadır .Bu suyun içerdiği
mineraller ve erimiş gazlar günümüzde de bazı kronik dejeneratif
ve iltihabi kemik hastalıklarına iyi geldiğini ve kemik
kırıklarını daha çabuk iyileştirdiği bilinir.Ilıcada ki tüm
otellerde bu suyun kullanıldığı sıcak su banyoları vardır.
Şifalı su Yıldız burnu mevkinde denizin içerisinden çıktığından
bu bölgede doğal sıcak su banyoları oluşturur.
Ilıcaların
hızla geliştiği yıllarda İzmir’de bulunan Levantenlerin Yıldız
burnunda köşkler inşa etmesi ve plaj evleri yapı kooperatifinin
1956 yılında biten yazlık evlerin sağladığı hareketlilik bu
bölgede turizmin başlangıcı olmuştur. Bu zamanlardan sonra çok
tanınan Ilıca Plajı Çeşme’nin en güzel plajlarından
birisidir . Plaj İstanbul dağı ile Yıldız burnu arasında kalan
yaklaşık iki kilometre uzunluğunda bir sahili kaplar. Ilıca plajı
ve deniz kısmı ince kumdur.Denizinin yosunsuz ve yaklaşık yüz
metre kadarki kısmının sığ olması en beğenilen özellikleri
arasındadır. Rüzgara açık bir konum gösterdiğinden sürekli
dalgalı fakat suyu sıcaktır. Ilıca’nın devamında bir yat
limanı ile yelken kulübünün bulunduğu Yıldız burnu özellikle
yelken sporlarına meraklı olanların ilgi gösterdiği bir
bölgedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder