Eski bir
Rum balıkçı köyü olan Dalyanköy o zamanlar Köste ismiyle bilinirdi. Burada
yaşayan Rumların mübadele ile ayrılmalarından sonra Balkanlardan gelen Türkler
bu bölgeye yerleşir.1940 yılında da ismi Dalyanköy olarak değiştirilir.Eski bir
Rum köyü olan Dalyanköy’de Rumlar
zamanından kalmış az miktarda evede rastlamak mümkün. Bu evler kendilerine özgü
doğal görünümleriyle hemen tanınırlar. Bunları Çeşme evlerinden ayıran en
önemli özellik, buradaki evlerin
tamamının Çeşme taşlarından yapılmış olmasıdır.
Dalyanköy
içerisindeki Rumlardan kalan kilise günümüzde cami olarak kullanılmakta.
Caminin dış duvarları aslına uygun restore edilip, yer mozaikleri ise doğal
görüntüsü hiç bozulmadan korunmuş. Dikkat çekici bir özelliği de yer
mozaiklerinin Çiftlikköyde’ki kilisenin yer mozaikleri ile aynı olmasıdır.
Diğer bir küçük kilise ( şapel ) ise Dalyanköy’ün girişinde sahile yakın bir
bölgededir. Harap görüntüsüyle çevrede
yaşayanların malzeme deposu olarak kullandıkları bir mekan durumundadır.
Dalyanköy’ün
ismini aldığı dalyan, büyük ve korumalı doğal bir limandır. Çeşme’nin en büyük
balıkçı barınağı buradadır. Dalyanköy’de yakın tarihlerde oluşturulan yat limanı, bu
bölgede geliştirilmeye çalışılan turizm çalışmalarına büyük bir ivme vermiştir.
Dalyanın sağladığı doğal liman, bu bölgede
yaşayanların uzun yıllardan beri balıkçılıkla ilgilenmelerini sağlamıştır. Yöresel mesleği anlatan balıkçı
heykeli pek çok balıkçı teknesinin demirlediği Dalyanköy sahilinin hemen
yanında yer alır.
Dalyanköy’ün
sahil kısmının çevresinde pek çok
balıkçı restoranı ve kafeterya bu bölgeye büyük bir hareketlilik getirir. Özellikle
yaz akşamlarında Dalyanköy gümüş bir gerdanlığa benzetilir. Dalgasız sularında
oynayan ışıklar ,yakamozlar kıyıdaki teknelere vede sahilde yemek yiyenlere
şiirsel bir görüntü sunarlar.
Dalyanköy
‘ün limanının üst kısmı pek çok yazlık ev ve site ile vardır. Özellikle pansiyonculuk
bu bölgede çok gelişmiş. Dalyanköy plajı küçük olmasına rağmen bu bölgede
denize girilecek tek yer olması nedeniyle yaz aylarında ilgi görür.
Turgut Reis
Dalyanköy’de gezerken ünlü Türk
denizcisi Turgut Reis’in heykelini görürsünüz. Trablusgarp’ı
işgal edip Osmanlı topraklarına katan Turgut Reis 1565 yılındaki Malta
kuşatması sırasında hayatını kaybeder. Mezarı Trablusgarp’ta bulunan bir
türbededir.
Osmanlı
donanmasını oluşturan gemiler düşman saldırılarından korunmak ve gerekli
bakımlarını yapabilmek amacıyla genellikle kış aylarında birbirlerinden
ayrılarak Ege Denizindeki korumalı koylarda kışın geçmesini beklerlerdi. Bu
amaçla Turgut Reis komutasındaki bir kadırga 1525 yılının kış mevsiminde
Dalyanköy’de demirlemişti. Bu heykel burada kısa bir süre içinde olsa yaşamış
olan kahraman denizcimizin anısına hazırlanmış.
Esinti koyu
Dalyanköy’ün hemen yanında Ayayorgi
ile Dalyanköy’ün arasında kalan güzel,sessiz ve sakin bir koydur.
Ayayorgi’den ve Dalyanköy’den toprak dar
bir yol buraya ulaşımı sağlar. Henüz bir yapılaşma yoktur Sürekli
düz olan, temiz denizi ile sakin bir yerde suya girerek
serinlemek isteyenlerin tercih ettikleri yerlerin başında gelir.Esinti
koyundan çıkarken sağdaki toprak yolu izleyip , civarın en yüksek tepelerinden
birisi olan Kızıl toprak tepesine
ulaşabilirsiniz. Buradan Esinti ve Ayayorgi koyu ile Ilıca körfezinin enfes
manzarasını doya doya seyredebilirsiniz.
Harika bir anlatim ,cok yardimci oldu gercekten 👍
YanıtlaSil