PHASALİS

Antik dönemlerin önemli bir liman kenti..
Geçtiğimiz yaz Olimpostan Antalyaya  giderken Tekirovayı geçtikten  sonra Orman içerisine doğru uzanan yolun başında kahve renkli Phaselis levhasını gördük. Adını hep duyduğumuz , Büyük İskenderin güzelliğine hayran olup bir kışını geçirdiği bu antik kenti  görme heyecanıyla istikametimizi  bu tarafa çevirdik. Park yerinin hemen önünde Roma döneminde şehre su getirmek amacıyla yapılmış, su kemerlerinin muhteşem görüntüsü gözümüze çarptı. Daha önce sarnıç suyundan faydalanan şehir halkı bu dönemde yakın bir kaynaktan şehre su taşıyarak bu bölgede ki ilk su dağıtım ve kanalizasyon sistemini kurmuşlar.Şehrin içerisinde, iki liman arasında yer alan yaklaşık 20 metre genişliğindeki antik  yol ana caddeyi oluşturuyor.Düzgün kesilmiş mermerden oluşan bu caddenin yan tarafında künk şeklinde görülen kanalizyon sistemi dikkat çekiyor. Kaldırımlar boyunca sıralanmış heykeller ve dükkanlar  yolun her iki yanındadır. Ana caddenin sonunda burayı ziyaret eden Roma Kralı Hadrianus anısına yapılmış kapıyı, dikkatli bakarsanız  farkedersiniz.  Sahil kıyısındaki  yapıların gümrük binaları olduğu düşünülmekte.Büyük hamam, yerleri mozaik döşeli tuvalet, şehrin agorası,ve tiyatrosu günümüze kadar ulaşmıştır.

Kentin  İÖ 6.yy da Rodosla klonistlerce kurulduğu söylenir.Kuruluş efsanesi ,Phaselis'e gelen klonistlerin buranın sahibi olan bir  çobana kurutulmuş balık vererek yerleşme izni aldıklarından bahseder.Bolluk güzellik anlamına gelen Phasalis, coğrafi konumu nedeniyle Akdeniz'in en önemli liman kentlerinden birisi olma  özelliğini taşır. Şehrin sikkeleri üzerindeki gemi motifleri, Suriye, Mısır ve Rodos arasındaki deniz taşımacılığında önemli bir rolü olduğunu ve bu bölgede gemi yapımcılığının ileri safhada olduğunun  göstergesidir.Yakınında bulunan Toros dağlarından 
elde edilen kerestelerin gemi inşaası için yıllarca  kullanılmıştır.
Şehir, tarih boyunca coğrafi konumunu  nedeniyle pek çok kere el değiştirmiştir. Burayı ele geçiren İskender'in şehrin güzelliğine hayran olduğundan bahsedilir.İskenderden sonra Roma imparatorluğunun sınırlarına girinceye kadar şehir, pek  çok kez korsanlar tarafından talan edilmiş bazı zamanlarda ise  korsanların sürekli konuçlandığı bir liman olmuştur. Roma imparatorluğu zamanı 300 yıl kadar sürecek bolluk ve refah dönemidir. 
Ünlü Roma imparatoru Hadrianus, ününü çok duyduğu bu şehri çok merak ettiğinden deniz yoluyla buraya gelerek, bir müddet burada kalmıştır.Bu zenginlik dönemi Rodostan gelen sıtma ve de ardından gelen yaban arısı baskınlarıyla sonlanır. Şehirde ticaret hayatı zayıflar, göçler oluşmaya başlar.Bundan sonra tarih  sahnesinde  Bizans imparatorluğunun ufak bir eyaleti olarak görülmektedir. 1156 da Selçukluların denetiminde geçen şehir ard 
arda oluşan depremler ve Antalya ile Alanya limanlarının önem kazanması nedeniyle  önemini büyük ölçüde kaybeder.13.yy  başlarında ise tamamen terk edilir.Keşfedildiği 1811yılından sonra tarihi eser kaçakçılarının bir numaralı hedefidir.Buradan yağmalanmak suretiyle çalınan tarihi eserler günümüzde Avrupa'nın pek çok müzesinde sergilenmektedir.
 Kemer civarında  bölgenin en önemli liman şehirlerinden birisi  olan bolluk,zenginlik yaşadıktan sonra çöküş ve  fakirlik dönemleriyle kaybolan efsane şehir Phasalis ziyaretçilerini bekliyor.