15 Ağustos 2014 Cuma

İZMİR ARKEOLOJİ MÜZESİ

Batı Anadolu’nun ilk müzeleri arasında yer alan İzmir Arkeoloji Müzesi 1924 yılında Basmane semtinde terk edilmiş bir kilisenin içerisinde kuruldu. 1984 yılında yeni binasına taşınan İzmir Arkeoloji Müzesi, üç katlı ve yaklaşık 5000 metrekarelik bir alanda 1500 adet arkeolojik buluntuyu sergileyen modern bir müzedir.
MÜZE BAHÇESİ : Müzenin bahçesindeki açık alanda taş eserler sergileniyor. Bunlar arasında heykel kaideleri, sütun başlıkları, lahitler, mezar taşları ve heykeller ilk sırayı alıyor.
TAŞ ESERLER SALONU : Müzenin giriş katı olan orta katında mermer ve taş eserler bulunuyor. Arkaik dönemden başlayarak Roma Dönemine kadar uzanan bu yontu eserleri arasında büyük heykeller ve büstler ilgiyle izleniyor. Müzenin giriş salonundan zemin kattaki mozaik döşemeyi izlemek mümkün. Kadifekale’den getirilen bu güzel eserin üzerinde hayvan ve bitki motifleri görülüyor. Bu ilginç mozaik yapımında sadece deretaşı ve cam parçacıkları kullanılmış. Taş Eserler Salonunun girişinde tarih boyunca Anadolu toprakları üzerinde varolmuş uygarlıkları gösteren güzel hazırlanmış bir haritada yer alıyor.
Müzedeki göz alıcı taş eserler, Helenistik ve Roma dönemlerine aittir. Salonlardaki dört adet vitrin içerisinde, yine mermerden yapılmış küçük boyutlardaki eserlere yer verilmiş. Taş eserler salonunun girişinde bulunan vitrinde eski dönemlerden beri doğurganlığın sembolü olan ve zaman içinde Anadolu’nun ana tanrıçası olan Kibele’ye ait çeşitli heykelcilik ve adak stelleri sergilenmekte. Ayrıca bu bölümdeki diğer vitrinlerde çeşitli tanrılara sunulan adak stelleri de bulunuyor. Roma Dönemi’ne ait Bodrum’dan getirilen ‘Rahip Heykeli’ Metropolis’ten gelen “Çifte Kızlar Heykeli” , Efes’te bulunan Roma Dönemi’ne ait Androklos Heykeli ile “İmparatorluk Rahibi Heykeli” salondaki çarpıcı örneklerdendir.
EKREM AKURGAL SERAMİK ESERLER SALONU : Bu salon
Türkiye’nin en ünlü arkeologlarından olan Ord. Prof. Dr. Ekrem
Akurgal’a (1911-2002) ithaf edilmiş. Ağırlıklı olarak İasos, Pitane , Pergamon, Bayraklı Klazomenai ve Erythrai antik kentlerine ait arkeolojik eserleri görmek mümkün. Bunlara küçük buluntularda diyebiliriz. Her dönemin sanatına ve gelenekleri hakkında bilgiler, fotoğraflı panolarla ziyaretçilerin bilgisine sunulmaktadır. Buluntuların ilgi çekenleri pişmiş topraktan İasos kazısı seramik eserleri , Batı Anadolu keramikleri, siyah ve kırmızı figürlü Batı Anadolu vazoları, Hellenistik Devirden kalma hydrialar, çeşitli ev eşyaları , cam vazolar ve şişeler, masklar, ölü küllerinin konduğu umalar, heykelcikler ile müzenin önemli bir buluntuları arasında yer alan olan Eros heykelciği bu bölümde sergileniyor. Smyrna Tepekule Höyüğü kazılarında ele geçen ve Athena Tapınağına ait buluntuları da içeren önemli arkeolojik eserler bu salonda görülebilir. İzmir Arkeoloji Müzesinin diğer bir sergi içeriğini Klazomenai lahitleri oluşturmaktadır. Klazomenai’de üretilmiş pişmiş toprak lahitler renkli ve zengin süslemeleriyle dikkat çekiyor.
Ayrıca yine bu katta bulunan ve özel korumalı Hazine Salonunda çok değerli eserler bulunuyor. Bunlar arasında Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait altın, gümüş ve kıymetli taşlardan süs eşyaları, cam eşyalar, sikkeler ve müzenin en değerli eserleri arasında sayılan bronzdan yapılmış bir Demeter heykeli bulunuyor.






















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder