14 Ağustos 2014 Perşembe

MUĞLA MÜZESİ

1994 yılında eski cezaevi binası içerisinde açılan müzenin giriş kısmında taş ve mermer eserlerin sergilendiği geniş bir bahçe bulunuyor. Burası bir açık hava müzesi görünümünde. Müzenin kapalı kısmı doğa tarihi, arkeolojik bulgular, gladyatörler salonu ve etnografya içeriğiyle dört bölüm.

DOĞA TARİHİ SALONU
Muğla Müzesinin en görkemli olan bölümüdür. Bu sergi salonunda milyonlarca yıl önce yaşamış olan bitki ve hayvan kalıntılarını görmek mümkün. Bu fosiller Muğla’ya bağlı Özlüce köyü yakınlarında bulunan üç adet fosil yatağında yapılan kazılar sonucunda bulundu. Fosil yataklarının varlığı yerel halk tarafından uzun yıllar boyunca bilinmesine rağmen bölgedeki bilimsel araştırmalar 1993 Kasım ayında Ankara Üniversitesi Antrapoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Berna Alpagut ile öğrenci ve yardımcılarından oluşan bir araştırma grubu tarafından başlatıldı. Fosil yatakları deniz seviyesinden 1145 metre yükseklikte ve zor bir coğrafyada bulunuyordu. Zorlukların aşılmasıyla , yaklaşık 112 metrekare genişliğindeki bir alanda sistemli ve planlı bir çalışma ile fosillere ulaşmak mümkün oldu. Fosil yatağının yapısı çakıl taşı kumtaşı ve çamur taşının düzensiz sıralanmasıyla oluşmuş kiremit kırmızı rengindeydi. Burada bulunan fosiller üst üste yığılma gösteriyordu. Bunların çoğunluğunu gergedan ve fillerden kalan kalıntılardı. Diyetleri açısından yapılacak bir sınıflamada ise ilk başta otçular yer almasına karşın etçi gruba ait olan önemli fosillerde bulundu. Günümüze fosil şeklinde ulaşmış bulunan bu bitki ve hayvan kalıntılarının en eskisinin dokuz milyon yıl öncesinden kaldığı belirlenmiş. Fosillerin tabiat şartlarından korunma dereceleri iyi olarak kabul edilebilir. Bu bölgede ileride daha geniş çalışma yapılabilmesi için bölge doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alındı. Kanımca Muğla Müzesinin en önemli bölümü bu salon oluşturuyor.

ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KAPALI
Arkeoloji sergi salonunda Yatağan yakınlarındaki antik şehir Stretonekia ile bu şehrin tapınım alanı Lagina’dan ve Sedir Adasında bulunan Cedrae ören yerlerinden gün ışığına çıkartılan önemli arkeolojik eserler sergilendiğinden bahsediliyor. Fakat bu bölüm uzun yıllardan beri kapalı. Neden kapalı olduğu ve de ne zaman açılacağı hakkında bir bilgi yok.

GLADYATÖRLER SALONU
Müzenin ilginç salonlarından biriside gladyatörler salonu. Burada Yatağan ilçesindeki kömür havzasında kömür çıkartma sırasında bulunan gladyatörlere ait mezar stelleri sergileniyor. ( Stel genellikle yazıt, bezeme yada her ikisini içeren dik biçimde zemine yerleştirilen dik levhaya verilen isim. Steller genellikle mezar taşı olarak kullanılıyor. ) Stellerin en eskisinin İ.Ö. 264 yılına , en yenisinin ise İ.Ö. 1.yüzyılda da hazırlandığı belirlenmiş. 60 metrekare büyüklüğünde olan gladyatör salonunda, Roma Dönemi’nde ün yapmış, Kayralı Dorisseros'la, Khrysos, Vitalius, Khrysopteros, Amarios ve Eumolos isimli gladyatörlerin mezar stelleri görülebilir.
Etnografya seksiyonunda, Muğla’nın yöresel kıyafet ve günlük kullanım eşyaları ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor.
Müzede sergilenen toplam eser sayısı : 5460
Müzenin adresi : Belediye yanı. Eski cezaevi binası / Muğla

Ziyaret saatleri : Pazartesi hariç her gün 9-17 arası















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder