1994
yılında eski cezaevi binası içerisinde açılan müzenin giriş
kısmında taş ve mermer eserlerin sergilendiği geniş bir bahçe
bulunuyor. Burası bir açık hava müzesi görünümünde. Müzenin
kapalı kısmı doğa tarihi, arkeolojik bulgular, gladyatörler
salonu ve etnografya içeriğiyle dört bölüm.
DOĞA
TARİHİ SALONU
Muğla
Müzesinin en görkemli olan bölümüdür. Bu sergi salonunda
milyonlarca yıl önce yaşamış olan bitki ve hayvan kalıntılarını
görmek mümkün. Bu fosiller Muğla’ya bağlı Özlüce köyü
yakınlarında bulunan üç adet fosil yatağında yapılan kazılar
sonucunda bulundu. Fosil yataklarının varlığı yerel halk
tarafından uzun yıllar boyunca bilinmesine rağmen bölgedeki
bilimsel araştırmalar 1993 Kasım ayında Ankara Üniversitesi
Antrapoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Berna Alpagut ile
öğrenci ve yardımcılarından oluşan bir araştırma grubu
tarafından başlatıldı. Fosil yatakları deniz seviyesinden 1145
metre yükseklikte ve zor bir coğrafyada bulunuyordu. Zorlukların
aşılmasıyla , yaklaşık 112 metrekare genişliğindeki bir alanda
sistemli ve planlı bir çalışma ile fosillere ulaşmak mümkün
oldu. Fosil yatağının yapısı çakıl taşı kumtaşı ve çamur
taşının düzensiz sıralanmasıyla oluşmuş kiremit kırmızı
rengindeydi. Burada bulunan fosiller üst üste yığılma
gösteriyordu. Bunların çoğunluğunu gergedan ve fillerden kalan
kalıntılardı. Diyetleri açısından yapılacak bir sınıflamada
ise ilk başta otçular yer almasına karşın etçi gruba ait olan
önemli fosillerde bulundu. Günümüze fosil şeklinde ulaşmış
bulunan bu bitki ve hayvan kalıntılarının en eskisinin dokuz
milyon yıl öncesinden kaldığı belirlenmiş. Fosillerin tabiat
şartlarından korunma dereceleri iyi olarak kabul edilebilir. Bu
bölgede ileride daha geniş çalışma yapılabilmesi için bölge
doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alındı. Kanımca
Muğla Müzesinin en önemli bölümü bu salon oluşturuyor.
ARKEOLOJİ
BÖLÜMÜ KAPALI
Arkeoloji
sergi salonunda Yatağan yakınlarındaki antik şehir Stretonekia
ile bu şehrin tapınım alanı Lagina’dan ve Sedir Adasında
bulunan Cedrae ören yerlerinden gün ışığına çıkartılan
önemli arkeolojik eserler sergilendiğinden bahsediliyor. Fakat bu
bölüm uzun yıllardan beri kapalı. Neden kapalı olduğu ve de ne
zaman açılacağı hakkında bir bilgi yok.
GLADYATÖRLER
SALONU
Müzenin
ilginç salonlarından biriside gladyatörler salonu. Burada Yatağan
ilçesindeki kömür havzasında kömür çıkartma sırasında
bulunan gladyatörlere ait mezar stelleri sergileniyor. ( Stel
genellikle yazıt, bezeme yada her ikisini içeren dik biçimde
zemine yerleştirilen dik levhaya verilen isim. Steller genellikle
mezar taşı olarak kullanılıyor. ) Stellerin en eskisinin İ.Ö.
264 yılına , en yenisinin ise İ.Ö. 1.yüzyılda da hazırlandığı
belirlenmiş. 60 metrekare büyüklüğünde olan gladyatör
salonunda, Roma Dönemi’nde ün yapmış, Kayralı Dorisseros'la,
Khrysos, Vitalius, Khrysopteros, Amarios ve Eumolos isimli
gladyatörlerin mezar stelleri görülebilir.
Etnografya
seksiyonunda, Muğla’nın yöresel kıyafet ve günlük kullanım
eşyaları ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor.
Müzede
sergilenen toplam eser sayısı : 5460
Müzenin
adresi : Belediye yanı. Eski cezaevi binası / Muğla
Ziyaret
saatleri : Pazartesi hariç her gün 9-17 arası
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder