Günümüzde yaklaşık
2000 kişinin yaşadığı Ovacık, Çeşme’nin
en verimli topraklarına sahip büyük bir
köydür. Eski zamanlarda çok gelişmiş
olan bağcılık zaman içerisinde yerini tütüne, 1980 yılından sonra ise enginar
ve kavun üreticiliğine bırakmıştır. Kendisine has güzel bir tadı olan, küçük ve
sarı rengiyle tanınan Çeşme kavunlarının en güzeli bu bölgede yetişir. 1990
yılında başlanan kaliteli üzüm yetiştirme
ve şarap üretimi çalışmalarından olumlu sonuçlar alınmaktadır.
Ovacığa
gelenler i geniş ovaların çevrelediği enfes panoramik bir görüntü karşılar. Yeşilin
sonladığı çizgide başlayan denizin
sonsuzluk veren görüntüsünü seyre doyum olmaz. Tepe üzerinde kaldığından
denizden esen rüzgarların yaz günlerinde sağladığı serinlik, sıcak günlerinde de burasının
tercih edilmesini sağlar. Doğal yapısı
ve kendisine özgün evleri günümüze kadar
ulaşmış olan Ovacık, Çeşme’nin mutlaka görülmesi gerekli olan bir bölgesidir.
ÇATALAZMAK
Çatalazmak
veya bilinen diğer ismiyle Ovacık Azmak, Ovacık köyünün sahil bölümüdür. Çeşmeye
yaklaşık yedi km, Ovacığa ise beş km uzaklıkta bulunur. Geniş bir alana
yayılmış olan plajı ve çevresinin bozulmamış
güzelliği ile dikkat çeker. Çatalazmak,
yaz aylarında burayı tercih eden kalabalık bir nüfusa da ev sahipliği
yapmaktadır.
OVACIK’TAN ALAÇATI’YA
SAHİL YOLU
Ovacık köyünün
Çatalazmak bölgesi yakınında bulunan sitelerin bitim yerinden başlayarak
Alaçatı sörf merkezine kadar uzanır. Tamamı
deniz kıyısından giden kısmen toprak,az
bir bölgesi ise asfalt olan çok kişi
tarafından bilinmeyen bir sahil yoludur.Burayı tercih edenler kısa yoldan
Ovacık’tan Alaçatı’ya ulaşabilir. Hiçbir yapılaşma olmadığı için tamamen kendi
yapısı korunmuştur. Çok fazla yeşillik içermez. Ufak, doğal ve sevimli
plajları,bu plajlara inen patika yolları,deniz manzaraları,kekik ve yosun kokan
bol iyotlu havası ,inişli çıkışlı devam
eden yolu yürüyüşü ve doğayı sevenlerin tercih nedenidir.
OVACIK
İLE ÇEŞME ARASI
Ovacık’tan
Çeşme Devlet Hastanesi yönüne doğru giden dar ve toprak yol tarla ve çiftlikler
arasından devam ederek Çeşme’ye ulaşır.Bu güzergah üzerinde bulunan ve
yaklaşık 250 hektarlık bir alana sahip verimli topraklar, bol artezyen suyunun
sağladığı olanaklarla çok eskiden beri tarım alanı olarak
kullanılmıştır.Rumların burada yaşadığı zamanlarda özellikle tütün ve zeytini
ile tanınan bu bölgenin tarım aktiviteleri günümüzde de devam etmektedir.Bir
çok meyve ve sebze üretimi ile Çeşme’nin en geniş tarım yapılan arazisidir.
Rum
yerleşiminden günümüze kadar ulaşmış olan 150 tane bağ evi ile ufak bir kilise
( şapel) kalıntısı vardır. Bu evler tarlaların
arasında geniş bir alana dağılım göstermesine rağmen bazı bölgelerde 3-4 evin
bir ünite meydana getirdiği görülmüştür.Tabiat eserlerini koruma kurulu
kararıyla bu bölgenin tamamı sit alanı olarak belirlendiğinden yeni yapılaşmaya
izin verilmiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder