Sedir adası Gökova körfezindeki en büyük adadır. Burada yüzyıllar önce bulunduğu söylenen sedir
ağaçları nedeniyle, ada o zamandan beri bu isimle bilinir. Kedrai Antik Kenti Sedir
Adasının üzerinde bulunuyor.
ANTİK ŞEHİR
Kedrai’de
ilk yerleşimi İ.Ö. 6. yüzyılda Dor’lar kurmuştur. Daha sonra Helen, Roma ve Bizans döneminde
varlığını sürdüren şehrin yerleşimi adanın doğusundaki küçük bir tepenin
üzerindedir. Şehrin batı kısmında ise hiç yerleşim yoktur. Antik
zamanlarda Datça ve Bozburun yarımadasını kara ve deniz
ticari yolları üzerinde bulunması nedeniyle Karya bölgesinin en önemli
şehirlerinden birisi olmasını sağlamış. İ.Ö. 405 yılındaki Atina-Sparta savaşında,
Atina birliği içerinde olan şehir, savaşta Atina’lıların yenilmesi üzerine
Spartalı askerler tarafından yağmalanıp, halkı esir pazarlarında satılır. Bu tarihten sonra şehir , tüm ticari işlevini kaybetmiş
küçük bir yerleşim haline döner.
Adayı gezerken Helenistik ve Roma dönemlerine ait, antik
tiyatro, agora, antik liman, bina, sur, sarnıç ve kutsal alan kalıntıları, önemli
kişilere ait olduğu düşünülen süslü
lahitler görülebilir. Kalıntılar
adanın Bizans döneminde kısa bir süre için önem kazanarak
dinsel bir merkez olduğunu gösteriyor.
Yerleşimin doğu tarafında bulunan büyük bir limana ait kalıntılar, o dönemdeki,
ticari faaliyetlerin yoğunluğu hakkında fikir veriyor. Geniş bir alanı kaplayan ticari agora,
avlu etrafında yan yana sıralanan dükkanlardan oluşuyordu. Bu yapılarda
Roma, Helen ve Bizans dönemine ait duvar kalıntılarını bir arada görmek mümkün.
Ada üzerinde iki kilise ve bir çok şapel yer alıyor. Bu kiliselerin en büyük
olanı adanın batı kısmında yer alan
büyük bazalikadır.
Helenistik döneme ait olan en büyük kalıntı ise şehri çevreleyen
surlardır. Adanın dikkat çekici yapılarından
biriside 2500 kişi alabilen
tiyatrosudur. Tiyatronun sahne binası büyük ölçüde tahrip olmasına rağmen oturma
yerleri belirgin, çoğu yerde de düzgün olarak günümüze kadar ulaşmış.
Küçük bir
şehir olmasına rağmen tiyatrosunun büyük
olduğu görülüyor. Zaman zaman burada tertip
edilen oyunlara civardan çok seyirci geldiği düşündürüyor. Şehrin nekroplu adanın karşısındaki ana karanın üzerindedir.
AGORA ve APOLLON TAPINAĞI
Sahil
kısmında pek çok İon tarzı sütun kaidesinin bulunması resmi agoranın sahilde
olduğunu gösteriyor. Kentin doğusundaki düzgün
taş duvarlar temel kalıntıları ve etrafa dağılmış olan taş bulgular
Apollon Tapınağının yerini işaret ediyor. Tapınak ,çevresi surlarla çevrili
kutsal bir alanın ortasında kalmış. Günümüzde kapıları kısmen fark edilmekte. Bu bölgedeki
bir taşın üzerinde yılan kabartması motifi
görülüyor. Yılan mitolojiye göre Apollon
ile ilgili bir hayvandır. Buna dayanarak tapınağın Apollon için yapıldığı düşünülüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder