Sultanhisar
yakınlarındaki büyük bir antik kent..
Nysa
Antik Kentine, Aydın İlimizin Sultanhisar İlçesinden kuzeyinde
bulunan Malgaç Dağlarına doğru giden üç kilometrelik bir
yolla ulaşılır. Şehir İ.Ö. 3.yy’da Selevkos Krallarından
olan 1.Antiochos tarafından daha önceki küçük bir yerleşimin
üzerine kurulmuştur. Geleneklere uygun olarak yeni yerleşime
eşinin ismini verdi.
Nysa
hakkında en geniş bilgiyi, öğrenimini ve yaşamının büyük
bir kısmını Nysa’da geçiren ünlü coğrafya yazarı
Strabon’dan almaktayız.
Strabon
Nysa’nın Mesogis Dağının yanında olduğunu ve şehrin dağın
eğimi üzerinde yayılmış olduğundan bahseder. Hızlı akan bir
ırmak şehri ikiye böldüğü için burayı çifte kent olarak
tanımlar. Irmak üzerinde kentin iki yakası arasındaki geçişi
sağlayan bir köprü olduğunu, tiyatrodan gelen suların ovaya
akması içinde yer altından bir tünel yapıldığını, tiyatronun
bir yanında gençlerin eğitim gördüğü gymnasium, diğer
tarafında ise şehrin agorası olduğundan bahseder. Günümüzde
Nysa’yi gezerken de aynı düzenin korunmuş olduğunu görebiliriz.
NYSA’DA
GÖRKEMLİ YAPILAR
Şehirdeki
yapıların çoğu Roma döneminde yapılmış veya mevcut yapılar
genişletilerek daha büyük ve bakımlı hale getirilmiştir.
Gymnasion
: Kenti gezerken ilk karşılaşılan yapı,gençlerin eğitildiği
ve spor yaptıkları gymnasion’dur. Geç Roma döneminde yapıldığı
düşünülüyor.
Kütüphane
:
Efes’teki ünlü Celsus Kütüphanesinden sonra Anadolu Antik
kentlerinden günümüze ulaşan en iyi görünümlü kütüphanedir.
Kütüphanenin İÖ 2. yy’da yapıldığı biliniyor. Papirüsler
üzerine yazılmış olan kitaplar, duvar içerisine monte edilmiş
olan raflarda rulo şeklinde saklanırdı.
Tiyatro
: Kentin 12000 kişilik tiyatrosu Helenistik dönemde yapılmasına
rağmen Roma İmparatorluğu zamanında büyük bir tadilatla
yenilenmiş ve büyütülmüştü. Sahnesinin altında deniz
savaşlarının canlandırılması sırasında suyla doldurulan büyük
bir havuz vardı. Tiyatronun oturma yerleri bir geçit ile ikiye
ayrılmıştı. Üstte 26, altta 23 adet sıra bulunurdu. Tiyatro
sahnesinde bulunan ve çeşitli olayların anlatıldığı frizleri
günümüzde de izlemek mümkün.
Tünel
: Tiyatronun önünde 150 metre uzunluğunda bir tünel görülür.
Dağdan hızla gelen sular için bir kanal görevini gören bu tünel,
Geç Roma Döneminde kemerlerle desteklenmişti.
Stadyum
: Vadi içerisinde yer alır. Nehir üzerine tonozlar kullanılarak
inşa edilmiş büyük bir stadyumdur. Sel suları zaman içerisinde
oturma gruplarının pek çok yerini tahrip etmiş.
Köprüler
: Şehri ikiye bölen ırmak üzerinde yer alan iki adet köprü
kalıntısı görülebilir.
Bouleuterion
(Odeon
): Antik kentin doğusunda yer alan çok iyi korunmuş durumdaki
yapıdır. 800 kişi kapasiteli olan bu şehir meclisinin on iki adet
oturma sırası vardı. Beş kapısı olan bu mekana üstü açık,
tabanı renkli geometrik motifler ile süslü bir ön salondan
girilirdi. Stabon bu yapıdan gerontikon ( yaşlılar meclisi ) diye
bahseder.
Agora
: Nysa’daki ekonomik ve ticari yaşantının merkezi olan agora
89x150 metre ölçüsünde dikdörtgen şeklinde olup etrafında
sütunlar yer alıyordu. Roma Çağında genişletilerek son halini
almıştı.
Hamam
: Antik kentin doğusunda yer alan oldukça büyük bir yapıdır.
Salonları tonozlu bir örtüye sahiptir. Duvarlarında heykel koymak
için nişler vardı.
Surlar
: Bizans döneminden kaldığı düşünülen az miktarda sur
kalıntısı görülebilir.
Nekropol
: Akharaka yolu üzerindedir. Mezarlar genellikle oda şeklinde
yapılmış olup içerlerinde lahit bulunurdu.
Nysa
kazıları Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Vedat
İdil tarafından başarıyla yürütülüyor.
Büyük
bir alana yayılmış olan muhteşem antik şehir Nysa’yı,
arkeolojiye meraklı olanların mutlaka görmesi gerektiğini
düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder