ÇEŞME’YE
Çeşme
ile Sakız Adası arasında ticaretin gelişmeye başladığı
yıllarda ticari malların İzmir ve Çeşme arasında gidip
gelebilmesi için bir yol gereksinmesi oluştu. Bunun üzerine
Çeşme’den başlayarak tüm yarımadayı boydan boya geçen ve
dört saatte İzmir’e ulaşabilen dar ve şose bir yol inşa
edilir. Bu eski yoldan günümüze ulaşan üç köprünün iki
tanesi Urla’nın İçmeler bölgesinde, diğerlerine göre sağlam
olarak kalmış üçüncüsü ise Zeytinler köyü civarındadır.
1960
yılında yapımına başlanıp kısa bir sürede tamamlanan iki
şeritli asfalt yol zaman içerisinde ihtiyacı karşılamaz.Bunun
üzerine yapımına 1995 yılında başlanan otoban ile İzmir Çeşme
arasındaki ulaşım modern bir seviyeye ulaşmıştır.
Çeşme’ye
gelmeden Urla yakınlarındaki Klazomenai antik kentini ve bunun
içerisinde yer alan dünyanın ilk zeytinyağı fabrikası ziyaret
edilmesi gerekli olan yerlerin başında gelir. Ayrıca yol üzerinde
tarihi rüzgar değirmenlerini, rüzgar pervanelerini ve Çeşme ile
özgünleşmiş pek çok doğal güzelliği görebilirsiniz.
YEL
DEĞİRMENLERİNDEN RÜZGAR PERVANELERİNE
Batı
Anadolu’nun pek çok bölgesinde rastlanan yel değirmenleri antik
çağlardan beri çeşitli uygarlıklara tarafından rüzgar
enerjisinden faydalanmak amacıyla kullanılmıştır.
Çeşme
yarımadasının üç tarafı denizlerle çevrili olduğundan çok
rüzgar alan bir coğrafi özelliği vardır. Dolaysıyla tarih
içersinde bu rüzgarlardan en iyi şekilde yararlanmak amacıyla yel
değirmenlerinden bol miktarda inşa edilmiştir.
Günümüzde
de rüzgarı elektrik enerjisine çevirmek amacıyla rüzgar
pervaneleri ( rüzgar santralleri ) Çeşme ve civarında yoğun
olarak kurulmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder