16 Ağustos 2014 Cumartesi

K AYAKÖY

Kaya çukuru bölgesinde yer aldığı için  Kayaköy olarak bilinen yerleşim 19.yy da Rumlar tarafından kurulmuş eski bir Rum köyüdür.O zamanlara ismi Levissi’dir. 1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasındaki  mübadele anlaşmasına göre bu bölgede yaşayan  Rumlar  ayrılınca Batı Trakya’da yaşayan Türkler buraya getirildi. Gelen Türk nüfusunun yamaç evlerindeki yaşamaya uyum gösterememeleri üzerine ovada kurdukları yerleşim yerlerinde tarım ve hayvancılıkla uğraşarak yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
1957 yılındaki büyük Fethiye depreminde Kayaköy’de ki evlerin çoğu hasar görmüş bir kısmı da tamamen yıkılmıştır. Çeşitli olumsuz koşullara rağmen günümüze kadar ulaşan  bu eski köy  gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin oldukça  ilgisini çekmekte.
Bugün Kayaköy’de  2 kilise,14 şapel, 2 okul, 2 çeşme, 2 yel değirmeni ile 1000 civarındaki ev ve birçok sarnıç bulunur.
Kayaköy’de su ihtiyacı genellikle her evin alt katında bulunan ve yağmur sularının doldurduğu sarnıçlardan sağlanırdı. Kayaköy’ün  başlangıcında bulunan çeşme köyün içme suyu ihtiyacı için kullanılmıştı. Yerleşimin rüzgar alan yerlerindeki iki yel değirmeninin sadece yan duvarları   günümüze  ulaşmış.
Levissi yerleşiminde tüm yapılar arazinin eğilimine uygun olarak ışık ve manzara açısından birbirlerinin önünü kapatmayacak  şekilde düzenlenmiş.Tüm evlerin yapımında  kırma taş ile bölgeye özgü kireçli harç kullanıldığı görülüyor.  Evler genellikle iki katlı, zemin katları genellikle ahır veya kiler olarak düşünülmüş. Üst  katlarında tek veya iki oda bulunur. Üç odalı evlerin sayısı  az. Evlerin taban ve tavan döşemeleri ile kapı ve pencere doğramaları ahşap olduğundan günümüze ulaşmadı. Mübadeleden sonra terk edilen evlerin ahşap bölümleri yörede oturanlar tarafından sökülerek kendi evlerinin kapı ve pencerelerinde  veya yakacak olarak kullanılmış.
Kayaköy’de ki evlerin çatıları sıkıştırılmış toprak olup, tuvaletleri genellikle evin dışındadır. Evin büyüklüğü ile orantılı olarak düşünülen foseptik çukurları tuvaletin altında veya hemen yanında yer alır. Evlerde banyo için ayrı bir bölüm bulunmaz. Bazı evlerin ocak’ları hiç bozulmadan günümüze kadar ulaşmış.
Evlerin arasında bulunan  şapel’ler  ile iki kilise bölgede bulunan hristiyanların dinsel ihtiyacına yanıt vermekteydi. Taksiyarhis Kilisesi Kayaköy’ü gezenler tarafından yukarı kilise olarak bilinir.Tabanını oluşturan yer mozaikleri oldukça ilginç. Çakıl taşların uzun uğraşlar sonucunda bir araya getirilmesiyle oluşturulması ilginç. Duvarları kırma ve kenarları düzleştirilmiş taşlar ile inşa edilmiştir. Yerleşimin batı kısmında yer alan Pirgiotissa kilisesi aşağı kilise olarak biliniyor. 1960 yılına kadar cami olarak kullanıldıktan sonra terk edilmiş.
Kayaköy’de iki tane okul binası var. Kızlar ve erkeklerin ayrı binalarda öğretim almaktaydı.Kızlar okulu, yol üzerindeki çeşmenin hemen arkasında yer alır. Erkekler okulu ise Yukarı kilisenin Kuzey batısındaki bir tepenin üzerindedir. Sadece ilk öğretinin yapıldığı bu okullarda öğretim dili Rumcaydı. Öğretimine devam etmek isteyenler İstanbul,Atina veya Rodos’a gitmek zorunda kalırlardı.
Mimari yapısı, dar sokakları, kiliseleri ve doğasıyla etkileyici bir atmosferi olan Kayaköy’ü Fethiye’ ye yolunuz düşerse mutlaka ziyaret edin. Beğeneceğinize eminim.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder