25 Temmuz 2014 Cuma

KARANTİNA' DAN KÜÇÜKYALI 'YA ''Bir izmir nostaljisi ''

Rumcadan dilimize geçmiş bulunan yalı sözcüğü, deniz kıyısını anlamına geldiği gibi bu kıyı boyunca yapılanmış genellikle iki veya üç katlı büyük ve gösterişli evleride tanımlamak içinde kullanılır. İlk olarak Rum, daha sonrada Türk yerleşimi sırasında daha çok iki katlı, ahşap,cumbalı  evlerden oluşan Karataş'tan Güzelyalı'ya kadar olan semtler o zamandan beri Yalı olarak anılır.
Bu gün Küçükyalı olarak bildiğimiz Karantina ise 1800 lü yıllarda  iyi yer anlamına gelen ''Kalitthea'' ismiyle bilinmekte ve yalılar bölgesinin tam ortasında yer almaktaydı.
18.yy ortalarına doğru Avrupa ve Asyada  veba ve kolera başta olmak üzere pek çok salgın hastalık görülür. O dönemlerde bu hastalıklardan korunmak amacıyla  tüm şehirlere giriş çıkışlar sıkı bir denetim altında tutulmakta ve bu salgın  hastalıklara karşı her türlü önlem alınmaya çalışılmaktaydı. Şehirlerde bu kadar çok önlem alınmasına karşın hastalıklar  deniz ticaretinde kullanılan gemiler ve gemi personeli tarafından başka ülkelerden taşınarak, büyük salgınlara yol açar.Avrupa ülkeleride gemilerle kendilerine ulaşan bu salgın hastalıklardan korunmak amacıyla dış ülkelerden gelen gemileri limana girmeden önce  40 gün kadar açık denizde bekletmekteydi. Daha sonra bu uygulamadan vaz geçilerek gemi personelinden hastalık şüphesi olduğu düşünülenler, yaklaşık  yedi gün gözlem altında tutulduktan sonra işlerinin başına dönmesine izin verilmekteydi.Bunu  uygulamak içinde hastane yerleşiminden ayrı olarak  karantina  denilen binalar inşaa edilir ve hastalık süphesi taşıyanlar, diğer arkadaşlarından izole edilerek uygun bir süre  buralarda tutulurlardı.Karantina sözcüğü kelime anlamı olarak İtalyancada ayrı ve korumalı yer anlamına gelen '' Quarantine'' sözcüğünden dilimize geçmiş olup, aynı anlamda kullanılmaktadır.
 İstanbulda bulunan Yüksek Sağlık  Kurulu 1846 yılında , İzmir'e dış ülkelerden gelen gemi personelinin olası bulaşıcı haslalıklarının, ülke içerisine  girmesini önlemek amacıyla bir karantina binasının yapılmasını kararlaştırır.Bu amaçla görevlendirilen Ahmet Fehmi Paşa 'da İzmire gelerek bu binanın  inşaatında bulunur. Paşa nın gelmesiyle hızlı bir şekilde bitirilen Karantina binası aynı yıl içerisinde açılarak hizmet vermeye başlar. (Bu bina şimdiki Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesinin yan tarafındadır. ) Hamidiye camisine komşu bulunan tahta iskeleye yanaşan gemiler burada kontroldan geçtikten ve gerekli durumlarda personeli karantina denilen bu küçük hastaneye alınıp uygun bir süre bekletilip,  tedavileri yapıldıktan  sonra gemileriyle birlikte İzmir Limanına girmelerine izin verilmekteydi.
1900 lü yılların başlarında ise İzmir limanın rıhtımı ve kısmende kordonun doldurulması için gerekli olan taşların bu bölgedeki kayalıklardan alınmasıyla,  kıyıda yeni yerleşim için yer açılır.Kuyularından da tatlı su çıkması üzerine evlerin yapımı hızlanır ve arka arkaya yeni evler oluşur. 
Bu bölgedeki yerleşimin artması üzerine karantina binası, Urlada bulunan Karantina adasına taşınmak zorunda kalır. O zamandan beri şimdiki Urla Devlet hastanesinin bulunduğu yarımda Karantina adası olarak bilinir. Karantina binası olarak kullanılan binalar ise uzun bir süre Askeri hastane olarak hizmet vermiştir.

Karantina binasının açılışından sonra Karantina adıyla bilinen bu semtte, 1891 yılında yapılan sayımlara göre 517 adet ev bulunduğu ve bu bölgede  Türk, Rum ve Müsevilerin birlikte yaşadığı saptanmıştır. Ve 1910 yılındandan itibarende  Türklerin yaşadığı bölgelere islam karantinası denilmekte ve şimdiki hamam çevresi ile az miktarda sahil bölümünü içermektedir.Rumların daha yoğun olarak bulunduğu bölgeler ise Rum karantinası  olarak bilinmekte ve Hatay caddesine doğru uzanan büyük bir alanı kaplamaktaydı. Günümüzde Hüsnü Ataberk cami olarak bilinen caminin bu bölgede yoğun olarak yaşayan rumlara hizmet vermek amacıyla kilise olarak inşaa edildiği bilinmektedir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında ise bu iki semtin adı 1.karantina ve 2.karantina olarak değiştirilmiştir. İzmir Belediye Meclisinin 11.şubat 1937 yılında aldığı bir karara göre eski adı Rum Karantina olan 2.Karantinanın adı Murat Reis mahallesi olarak değiştirilerek Hatay bölgesi sınırları içerisine dahil edilmiştir.
İslam Karantina olan, 1.Karantinanın adı ise  Mithatpaşa mahallesi olarak değiştirilerek, bu bölgeye Küçükyalı ismi verilmiştir. Neden Karantina olarak kalmayıp Küçükyalı olarak değiştirildiği bilinmemektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder