Yurdumuzun
en büyük çarşı kompleksi olan Kemeraltı’yı gün geçtikçe
tanımaktan zorlanıyorum. Nerede eski Kemeraltı…
Şimdi
sokaklarında yürümek mümkün değil. Seyyar satıcıların ana
caddeyi ve ara sokakları işgal etmesinin yanı sıra çığırtkan
mal satıcıları yoldan geçenleri inanılmaz derecede rahatsız
ediyor. Zorla mal satmaya çalışanların birinden kurtulan bir
başkasına yakalanıyor. Yürümek mümkün değil. Genç kızlar ve
kadınları da rahatsız etmekten çekinmeyen bu satıcılar
gurubunun bir başka hedefi ise hafta sonunda çarşı iznine çıkan
askerler. Onları potansiyel alıcı olarak gördüklerinden
genellikle pasaj içerisindeki küçük dükkanlara yönlendirmeye
çalışıyorlar. Bu rahatsızlık el kol hareketleri yaparak veya
koluna girerek bir dükkana götürme şeklinde devam ediyor. Mal
satamayacağını anladığında ise alay ederek küçümsemeye
yönelik laflarla rahatsızlık vermeye devam ediyorlar. Yabancı
turistlerde aynı tacize uğruyorlar. Bildikleri iki kelime yabancı
lisanı ile turistleri kandırmaya ve bağlı oldukları dükkanlara
yönlendirmeye çalışanla trajikomik bir görüntü sunuyorlar.
Tabi bu iğrenç yaklaşım gelen turist sayısının gün geçtikçe
azalmasına ve bu bölgeye girmekten çekinmelerine neden oluyor.
Geçen
cumartesi Kemeratına gittim. Kemeraltı girişinde yaklaşık olarak
otuz kişilik bir belediye zabıtası grubu toplanmış kendi
aralarında sohbet ederek şakalaşıyorlar. Neden bu
çağırtkanlarla, işportacılarla, malını satmak için
dükkanlarının önüne çıkıntılar yaparak caddeyi işgal
edenlerle uğraşmazlar? Görmüyormusunuz bunları? Orada işiniz
sohbet etmek mi ?? Kemeraltını korumak için ilk başta insanları
rahatsız eden bu çığırtkanların kaldırılması gerektiğini
düşünüyorum.
Diğer konular
Gençlik
zamanlarımızda en iyi sinemalar Kemeraltı civarındaydı. Konak,
Şan, Sema, Elhamra sinemaları bunların en tanınmışlarıydı.
Gece 21 matinesini işi dolayısıyla gündüz sinemaya gidemeyenler
tercih ederdi. 23-23.30 civarında film bittikten sonra ara sokakları
kullanarak otobüs duraklarına ulaşılırdı. Güvenlik sorunu
olmazdı. Hatta geceleri bisikletle Kemeraltı’nın ara
sokaklarında dolaştığımı ve hiçbir sorunla karşılaşmadığım
zamanları bile hatırlıyorum. Şimdi oralarda ciddi bir güvenlik
sorunu var. Bu sorun sinemaların zaman içerinde işlerinin
azalmasına ve sonuçta kapanma nedenlerinden birisi oldu.
Sokaklar
kapkaranlık. Buralarda tinerciler, şarapçılar ve başı boş
gezenlerden başka bir kimseyi görmek mümkün değil. Ege TV gece
Kemeraltı’nın sokaklarında çekim yapmış. Orada da bu
güvenlik sorununun ne kadar ciddi boyutlarda olduğu görülüyor.
Röportaj yapılan fırın sahipleri gece çalışmak zorunda
oldukları için mecburen iş yerlerine geldiklerini fakat kapılarını
kapatıp, kepenklerini indirdikten sonra içeride çalışabildiklerini
anlattılar. Kemeraltı civarında can güvenliği sorunu olduğu
için Eczacılar Odası bu bölgedeki eczaneleri nöbet listesinden
çıkarttı.
Diğer
bir konuda özellikle akşamüstü saat beşten sonra tüm caddeyi
dolduran seyyar satıcılar. Zabıtaların mesailerinin bittiği
düşüncesiyle açıkta mallarını satıyorlar. Bu satış
tezgahları Kemeraltı’ndan başlayarak metro girişlerine kadar
uzadığını görmek üzücü…
Kemeraltı’nın
diğer önemli bir sorunu ise açıkta satılan yiyecekler. Özellikle
döner satışlarında bu konunun çok ciddiye alınması gerektiğini
düşünüyorum. Sabah erken saatlerde hazırlanan döner gece olana
kadar aynı yerde duruyor. Yolun tüm tozu ve pisliği üzerine
yapışıyor. İlgilenen yok. Tabi bunu bu şekliyle alanda da
kabahat var. Oysa gıda tüzüğüne göre bu dönerin üç tarafı
kapalı bir bölümde hazırlanması ve satılması gerekiyor. Burada
tam tersi üç tarafı açık bölmelerde satılıyor. Diğer bir çok
satıcıda da durum farklı değil. Kokoreç, pilav hatta gevrek ve
boyoz satıcıları bile bu kurallara dikkat etmiyorlar. Hijyen
açısından sorunlarının yanı sıra görüntü olarak ta hoş bir
sunum olmadığı bir gerçek.
Kemeraltını
eski günlerine döndürmek için..
Beylerin
oturduğu, Cumhuriyet Bayramı geçişlerinin yapıldığı, en
tanınmış mağaza ve butiklerin yer aldığı Kemeraltı’yı eski
günlerine döndürmek için ilk başta yoldan geçenleri rahatsız
eden çığırkanların kaldırılması, isportanın önlenmesi, ara
sokakların daha çok aydınlatılması, sinemaların tekrar eski
günlerine dönmesine yardımcı olunmasını, çeşitli
etkinliklerle geceleri de yaşayan bir Kemeraltı yaratılması
gerektiğine inanıyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder