Alabanda Antik Şehri, Çine ilçesi Araphisar Köyündeki eski ismi Marsyas olan Çine çayının yakınlarındadır.
Alabanda Şehrinin İ.Ö. 3000 yılında Karyalılar
tarafından kurulduğu biliniyor. Eski
Yunan kaynakları Karyalıların Ege Denizine yayılmış bir deniz kavimi
olduklarını yazar. Dorların Batı
Anadolu’nun sahil kesimine yönelik Yunan
kolonizasyonu nedeniyle Karyalılar daha
iç kesimlere Aydın ve Muğla
civarına yönelerek burada şehirler kurmuşlardı. Alabanda’ da bu
kentlerden birisidir.
Şehrin isminin
anlamını araştıranlar ala’nın at, banda kelimesinin zafer
anlamına geldiğini ve
Alabanda’nın ‘Zafer atı’
anlamına geldiği konusunda fikir birliği yapmışlardır.
Şehir meclisinin
aldığı kararla Alabanda şehri Zeus ve Apollona adanmış kutsal topraklar olarak
kabul edilir. Bundan sonra Apollon’un adı şehre özel olmak üzere
Apollon İsotimus, Zeus’un adı ise Zeus Khpysaoreus olarak değiştirilir. Kentin bastırdığı paraların üzerinde uçan at
Pegasos’un kabartmaları yer alıyordu. Bunun kentin kuruluşu ile ilgili efsane
ile alakalı olduğu düşünülmektedir.
Roma İmparatorluğunun
Anadolu hakimiyeti sırasında Alabanda’nın
Asya kentleri içerisinde önemli bir konumda olduğu ve bölge başkentliği
yaptığı dönemde Miletos, Nysa, Tralleis ve Priene şehirlerinin kendisine bağlı olduğu biliniyor. Şehir
Bizans döneminde Aphrodisias’a bağlı küçük bir psikoposluk merkeziydi.
Alabanda yakınlarında
elde edilen yüksek kaliteli mermerlerin oldukça kıymetliydi. Şehirde ayrıca cam
işleme sanatı gelişmişti. Tarım işletmeciliğinden oldukça
iyi verim alınıyordu. Bu olumlu koşullar şehrin ekonomik durumunun
iyileştirerek halkına zenginlik ve bereket getirdi.
Zengin ve muhteşem
şehir Alabanda’dan günümüze ulaşan fazla bir bulgu yok. Arkeolojik kazılar
devam ettiği antik şehirde iki
tapınağı toprak altında
bulunuyor.
Agorasının yeri tam olarak belirlenemedi. Tiyatro’nun çoğu kısmı
henüz ortaya çıkmamış.
Şu anda görülen tek bulgu Alabanda şehrine ait meclis
evi olduğu düşünülen yapıdır. Yapının
kuzey ve güney duvarları büyük ölçüde, diğer duvarları ise kısmen ayaktadır.
Şehrin nekropol alanı geniş bir alanda izleniyor. Mezar buluntularının başlıcalarını taştan yapılmış lahitler ile az miktarda oda mezar oluşturuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder