Uyuşturucu
madde bağımlılığın tedavisinin çok boyutlu olması nedeniyle
başarılı olabilmek için kişinin sosyal ve psikolojik
sorunlarının birlikte ele alınması gerekir. Başarıdaki en
önemli konu kişinin tedavi olmayı kabul etmesi vede bu
alışkanlığından kurtulmayı gerçekten istemesidir. Bu çok
önemlidir. Tedavi olmayı istemez veya bunun için zorlanırsa, bir
müddet sonra tekrar aynı alışkanlığına devam eder. Ayaktan
tedavi mümkün olmadığında sağıtım hastanede vede bu tür
hastalar için ayrılmış özel odalarda yapılmalıdır. Bağımlı
kendi istediği ile hastaneye gelmeli, tedavi alacağı kuruma
güvenmeli ve iyi olacağına inanmalıdır.
Hastaneye
yatan kişi doktorundan hiçbir alışkanlığını gizlememesi
gerekir. Birden fazla madde bağımlılığı olanlar genellikle bir
tanesini söyleyip diğerlerini gizlerler. Bu doğru
değildir. Kullandığı tüm maddeleri,alış sıklığını vede
biliniyorsa saflık derecelerini açık açık söylemelidir.
Bağımlının uyuşturucu
alışkanlıkları hakkında fikir sahibi olunduktan sonra bunların
yarattığı komplikasyonların anlaşılabilmesi için kan ve idrar
analizleri alınıp, gerekli olan röntgen filmleri çekilir. Hastada
ayrıca kan, idrar ve tükürüğünden uyuşturucu tayini yapılarak
kullandığı maddeler ve bunların dozajı hakkında bilgi sahibi
olunur. Bunlar tamamlandıktan sonra kişinin tedavisine geçilir. İlk
olarak kişisel veya grup terapisi şeklinde uygulanan psikolojik
tedavidir. Alışkanlıklarının verdiği zararlar anlatılıp
tedavi ilkelerine uyarsa bunlardan kesin olarak kurtulacağı
ayrıntılı olarak anlatılır. Aynı alışkanlığı olan diğer
hastalarla sık sık görüşmesi ve madde kullanımı nedeniyle
başlarından geçen olumsuzlukları anlatmaları faydalıdır. Bazı
ziyaretçiler yanlarında uyuşturucu getirdiklerinden ilk günlerde
ziyaretçi kabul edilmez. Bu genel bir kural olup baştan bilinmesi
daha sonra oluşacak sıkıntıları ortadan kaldırır. Damar
yoluyla uyuşturucu kullananların tedavisi diğerlerine göre daha
uzun sürdüğü bilinmeli ve sabırlı olunmalıdır.
Kullanılmış
olan uyuşturucu maddeler, kişinin organizmasında mutlaka bir takım
zararlar oluşmuştur. Hastanın psikiyatrik ve psikolojik tedavisi
devam ederken uyuşturucu kullanımına bağlı olarak oluşmuş
diğer problemlerde ortadan kaldırılmaya veya mümkün olduğu
kadar azaltılmaya çalışılır.
Hastanede
yatarken,ilgi alanına göre tahta boyama, cam boyama, resim yapma
gibi hobiler kazandırılmaya çalışılır. İyi bir tedavi için
aile ile de görüşülmesi vede onlarında bağımlıya yaklaşımları
hakkında bilgi verilmesi gereklidir. Bunun için haftanın belirli
günleri ailelere açıklayıcı ve yön gösterici toplantılar
yapılarak davranış biçimleri belirlenir.
Hastanedeki tedavi genel
olarak 15 günde tamamlanır. Yoğun ve uzun süreli alışkanlığı
olanların tedavisi ise yaklaşık 30 gün sürer. Gerekli olan
durumlarda hastaneden çıktıktan sonra tedaviye ayaktan devam
edilir.
Uyuşturucu
kullanan kişilerin yeni hayatlarına uyum göstermeleri ve ortam
değişliği sağlamak amacıyla bir müddet başka evlerde
yaşamaları faydalı olur.
Hastaneden
çıktıktan sonraki Rehabilitasyon dönemi, kişinin
fiziki, psikolojik ve sosyal yönden güç kazanması için önemli
bir devredir. Karşılaştığı sorunlarla tek başına mücadele etmesini sağlamak ve toplumda faydalı bir kişi olarak yaşantısını sürdürebilmek için yapılan çalışmaları içerir. Bu nedenle
hastaneden çıktıktan sonra kendi mesleğine ve yapısına uygun
bir işe yerleştirilmeye çalışılır. Bu konuda yardımcı
olunabileceği söylenir fakat söz verilmemelidir.
Tüm
yönleriyle uyuşturucudan ve yarattığı komplikasyonlardan
kurtulmuş olan kişi hastaneden çıktıktan sonra bu maddeleri
tekrar kullanmayacağı konusunda kararlı olursa tedavi yüzde yüz
başarı ile sonuçlanır. Uyuşturucu kullananların bir müddet
sonra tekrar alışkanlıklarına yeniden döndükleri sık görülen
bir durumdur. Araştırmalar göstermiştir ki uyuşturucuları
bıraktıktan sonra bir kere bile almak, tekrar aynı yoğunlukta
bağımlılığın oluşmasına sebep olmaktadır. O halde tedavi
olduktan sonra bu maddelerin yaşam boyu bir daha kullanılmaması
gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder