Osmanlı
İmparatorluğunun resmi gazetesi olan
Takvim-i Vakaayi’nin 1833
tarihli 68. Sayısında Tırnova şehri
kadısı Ahmet Şükrü Efendinin İstanbul’a gönderdiği bir rapor yayınlanır. Gazetedeki yazı şöyleydi.
‘Tırnova’da ( Tırnova bu günkü Bulgaristan sınırları içerisinde kalan bir şehirdir.)bir cadı türemiştir. Gün battıktan sonra
evlere girerek evin deposunda bulunan un, yağ ,bal gibi yiyecekleri yerlere
döktüğü ve bazen de içlerine toprak karıştırdığı görülmüştür. Evdeki yorgan,
şilte ve bohçaları açıp, didikler ve dağıtır. Hiç kimse onu göremediği gibi
bazen insanlara saldırarak zararlar vermektedir. Bu olaylardan korkan iki mahalle halkı evlerini bırakarak
başka şehirlere göç ettiler. Tüm halk
burada bir cadı bulunduğuna inanmıştı. Bunun üzerine İslimiye kasabasında yaşayan ve cadı
yakalamakta usta olduğu söylenen Nikola ismindeki şahıs Tırnova’ya getirildi. Bu kişi elinde bulunan resimli bir tahta ile mezarlığa
gider ve bunu parmağı üzerinde çevirir. Tahtadaki
resim hangi mezara doğru bakarsa cadının o mezardan çıktığını anlarmış.Bu
işlemi uygulamak için şehir halkından oluşan büyük bir kalabalık ile şehir
mezarlığına gidildi. Nikola tahtayı çevirince bunun üstündeki resim
sağlıklarında yeniçeri ocağının zorbalarından olan Tetikoğlu Ali Alemdar ile
Abdi Alemdar denilen iki kişinin mezarını gösterdi. Bunlar sağlıklarında her
türlü kötülüğü yapmış hırsız, katil ve serseri kimseler olup yeniçeri ocağı kaldırıldığı zamanlarda vefat etmişlerdi. Yaşarken yaptıkları
yetmezmiş gibi öldükten sonrada halka zarar verdiği söylenen bu kişilerin cadı oldukları söylentisi kulaktan kulağa bütün şehre yayıldı.Halk galeyana gelip
cenazeleri mezardan çıkartarak karınlarına birer kazık çaktı. Kalplerini de çıkartılıp bir kazan suyun içerisinde kaynatıldı. Bunların
yeterli olmadığını düşünenler iki cesedi
mezarlıkta yaktı. Böylece herkes bu cadılardan kurtuldu.’diyerek yazısını
sonlandırır.
PEKİ GERÇEK
NEYDİ ?
Aslında
bu yazılanların gerçekle bir ilgisi yoktu. Bu anlatılan olayda Sultan
2.Mahmut’un 1826 yılında kaldırdığı
Yeniçeri Ocağının halk üzerindeki etkilerini köreltmek amacıyla düşünülmüş bir
komploydu. Resmi bir gazetede bu haberin yayınlanmasıyla halkı yeniçerilikten
soğutmak ve yeniçerililik kavramını halkın düşüncesinden atmak amacıyla bir cins olumsuz propaganda yapılmış oldu.
Bu
yazısı nedeniyle padişah tarafından taktir edilen Tırnova Kadısı Ahmet Şükrü
Efendi bol miktarda altın ile ödüllendirildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder