Hipnoz kelimesi eski Yunanca’da uyku anlamına gelse
de aslında
telkin
yoluyla oluşmuş ve bilincin tamamen açık
olduğu bir trans halidir. Hipnozu, bir konuya
konsantre olma halinde dıştan gelen uyarılara ilgisiz kalıp olayları farklı algılama durumu olarak ta tanımlayabiliriz. Bu durumda kişi
çevresel ve düşüncesel uyaranlardan kısa
bir süreliğine uzaklaşarak, telkinlerin
etkisi altında kalmaktadır. Yapılan araştırmalar direnç göstermeyen, zeki, kültürlü ve ruh sağlığı yerinde olan
kişilerin daha kolay hipnoza girebildiklerini saptamıştır. Hipnozun etkili
olabilmesi için kişinin söylenenlere inanması ise en önemli faktördür.
Son zamanlarda
telefon aracılığı ile uygulanan ve benim telefonda hipnoz olarak
isimlendirdiğim olay yaygın bir dolandırılıcılık olarak
karşımıza çıkıyor. Bu yöntemde seçilen subjeye telkin yolu ile bazı işleri
yapması söyleniyor. Hipnotize olup trans halinde geçen kişi telefonda
sürekli konuşarak bilinç altını etkileyen sahsın etkisi altına giriyor. Bu esnada irade zayıflamış, dış etkiler yok olmuştur.
Kişi sadece telefondaki sesi duymakta ve onun istediklerini bir an önce yerine
getirmek istemektedir.
Pek çok örnekleri olan telefon aracılığı ile hipnoz yönteminin genellikle nasıl
uygulandığından bahsetmek istiyorum.
1. Telefonla arayan bir kişi telefonunuzdan bir devlet görevlisinin ailesinin rahatsız edildiğini söyler. Bu uydurma
hikaye bazen aranan bir katilin kopyalama yöntemiyle elde ettiği
telefon kartınız aracılığı ile telefonunuzu
kullandığını veya bir şebekenin kaçakçılık işlerinde telefonunuzla irtibat sağlandığından bahseder. Sık rastlanan başka bir şeklinde ise cep telefonunuza çekilişten para kazandığınızı ve gerekli
işlemlerin yapılabilmesi için .. nolu
telefonu aramanız gerektiğini yazan bir
ileti gelmesiyle başlar.
2. Telefondaki ses aradığı kişide trans hali oluşturmak
için ikna edici bir ses tonuyla yavaş ve tane tane konuşmaktadır. Genellikle arka planda
polis telsizinin sesi duyulur. Konuşmaları dinlemeye başlayan bazı kişiler ikna olmaya başlar. Bu anda kişi
farkında olmasa da bir dolandırıcılık şebekesinin tuzağına düşmek
üzeredir.
3. Dolandırıcı aradığı
sahsın konuşulanlara ikna olduğunu anladığı
anda irtibatın kesilmemesi ve başka yeri aramaması için sürekli olarak telefonunu açık tutmasını söyler. Bilir ki telefon kapandığı zaman
hipnozun bitecek. Bu sırada sürekli
olarak emniyet müdürlüğü tarafından konuşmanın dinlendiğini ve kayıt altına
alındığını söyleyerek bir çeşit güven ortamı yaratılmaya çalışılır.
4. Telefonun kartınızı kopyalayarak sizi sıkıntılı duruma sokan kişinin emniyet tarafından takip edildiğini fakat
iletişim sürekliliğinin sağlanabilmesi için kontör yollanması gerektiği söylenir. Veya
çekilişte kazandığınız parayı alabilmek
içinde bu transferin yapılması gerektiği ikna edici bir tarzda anlatılır. Şahıs
en yakın banka şubesine yönlendirilerek
bankomattan verilen hesaba para nakli yaptırılır veya kontör yükletilir. Yolladıkça biraz daha yollanması gerektiği söylenir.
Hipnozun etkisi devam ettiği müddetçe kişi para veya kontör yollamaya devam
eder.
5. Telefon kapatıldığı hipnozun etkisi biter. Hipnotize eden ses
artık yoktur. Kişi gerçeklerle karşı karşıyadır. Şimdi zararın saptama ve
polise gitme zamanıdır. Ama bu safhada yapacak bir şey yok. Binlerce lira kısa
bir sürede içerisinde uçup gitmiştir.
Yaşanmış
bazı örnekler
1.Trabzon Fatih Devlet Hastanesi doktorlarından M.K.(43)'yı kendisini baş komiser Hakan diye
tanıtan kişi konuşması sırasında telsiz konuşmalarını da dinlettiği doktora,
"Sizinle ilgili özel bir konu var" diyerek verdiği 105 farklı
numaranın her birine bin kontör göndermesini istedi. Hastaneden aceleyle çıkan Doktor Kara, bir ATM'ye giderek 105
farklı numaraya 1,5 saat içerisinde biner kontör gönderdi. Durumdan şüphelenen doktor
kısa bir araştırma yapınca dolandırıldığını anladı.
2.Kdz.Ereğli
Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Z.Ç.
yaşadığı olayı şöyle anlattı. ‘Hastanenin direk telefonundan arayan bir
kişi bana özel görüşmemiz gerekiyor.
Emniyet Müdürlüğünden arıyorum sicil
numaram da şudur diyerek cep telefonumu istedi. Numarasını verdim ve beni gizli
bir numaradan aradı. Yanınızda kimse olmasın çok gizli bir konu var ‘dedi. .
Bana ‘Bankadaki tüm hesaplarınız bloke edilmiş.
Cep telefonu numaranız kopyalanıp, size ait bu telefon numarasından Karadeniz
Bölge Komutanının eşi aranarak küfür ediliyormuş ‘dedi. Bu kişiyi tespit
ettiklerini adının da Kenan Karhan olduğunu yakalanması için de yardımcı olmamı
istedi. Kendisine Ereğli Cumhuriyet Savcılığına veya emniyete hemen
gelebileceğimi söyledim. Bana biz konuyu takip ediyoruz sorunu çözeceğiz dedi.
Kredi kartımdan kontör yüklememi talep etti, ben ‘Şuan yükleyemem ‘desem de
hastanenin ATM'sine gidin oradan yükleyebilirsiniz dedi. Gittim ve 60 bin
kontör yükledim. Kredi kartımın limiti bitti .Bana diğer arkadaşlarımın da
kredi kartlarından kontör yüklememi ve çok az bir limit kaldığını söyledi.
Arkadaşlarımdan da kredi kartlarını aldım birinden 2 bin TL diğerinden 3 bin TL
olmak üzere yaklaşık 17-18 bin TL'lik bir kontör yükledikten sonra iletişim kesilince gerçeği fark ettiğini anlatır.
3.Mehmet
Karamustafaoğlu’nun, karşılaştığı olayı “Bir gün 0542 3.. 18 .. nolu bir telefon
tarafından arandım. Karşıdaki kendisini
Diyarbakır’da yaşayan Av. Rasim Akduman olarak tanıttı ve benim telefonumdan
sürekli kendisine küfürlü mesajlar geldiğini söyledi. Böyle bir olayın mümkün
olamayacağını söyledim. Bana, Telsim Müşteri Hizmetleri’ni arayarak benim
numaramı araştırdığını ve kendisine gönderilen mesajların internet üzerinden de
gidebileceğini öğrendiğini, benim için cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda
bulunacağını söyledi. Sonra müşteri temsilcileriyle birlikte konferans
görüşmesi yapma teklifinde bulundu ve bana bir numara vererek, ‘Hemen şimdi
konuşurken, tuşlayın, bu numarayı, oraya bağlanacaksınız, hep birlikte görüşür,
konuyu aydınlatırız dedi. Verdiği numarayı tuşlamadım ve bu olayı
araştıracağımı, daha sonra duruma göre kendisiyle irtibat kuracağımı söyledim.
Yaptığım araştırmalar sonucunda bu olayın tamamen bir sahtekârlık şebekesi
olduğunu ve eğer verdiği numarayı tuşlamış olsaydım, bütün kişisel bilgilerime
ulaşmış olacaklarını öğrendim.”
4.
Hakim, savcı, asker, öğretim üyesi, iş adamı, doktor ve mühendisleri de ikna
kabiliyetleriyle telefonda kandırarak dolandıran zanlılar, geçen aylarda üst
düzey bir komutanı da Ergenekon soruşturması kapsamında aradıklarını belirterek
görüştü. Bu kişiyle yaklaşık bir saat telefonda görüşen zanlılar, soruşturmanın
gerçekleştirilmesi için iki bin kontör yüklemesini istedi. Zanlıların
isteklerini kabul eden komutanın daha sonradan dolandırıldığını fark ettiği
öğrenildi.
5. Bir meşrubat firması reklamında
kapağın altındaki şifreyi gönderenlerin 10 bin TL'ye kadar ödül
kazanabileceklerini vaat ediyor. Birçok vatandaşın cep telefonlarına mesaj
gönderen dolandırıcılar ise, Bu firmanın adını vererek bu telefon numarasının 10
bin TL ödül kazandığını, kontör gönderilmesi halinde bu paranın kendisine
ulaştırılacağını' belirtiyor. Şebeke üyelerinin tuzağa düşürdüğü kişilerden birisi de Samsun’ bir akaryakıt
istasyonunda askari ücretle çalışan 2 çocuk babası E.A. ( 38 ) oldu. Cep
telefonuna gelen mesajda reklam yapan meşrubat firmasından para ödülü
kazandınız. Ödülü almak istiyorsanız, 53…'li numayarı arayın.' yazıyor. Mesajı
alan E.A. sonrasını şöyle anlattı:
"Telefonuma mesaj gelince aradım. Telefonda meşrubat firmasının ' müziği'
vardı. 10 bin TL para ödülü kazandığımı söyledi. 'Onaylıyor musunuz' diye
sordu. 'Onaylıyorum' dedim. Ödülü alabilmek için 600 kontör gönderdim. Daha
sonra arayan soran olmadı. Danışma hattını aradığımda kontör
dolandırıcılığı yapıldığını söylediler.
Örnekleri çoğaltmamız mümkün. Yöntem hep aynı. Sonuç hep
aynı. Söylemeye gerek var mı bilmem ama hiçbir devlet kuruluşu veya özel kuruluş sizi arayıp kontör istemez. Para transferi yapmanız halinde
üstünüzde olan beladan kurtulabileceğinizi söylemez.
Telefonda hipnoz çok yaygın. Telefonda gelen aramalara veya
mesajlara dikkat edin. Geçen gün Haberhürriyeti’nde de yer alan bir haberde
büyük bir telefon dolandırıcılığı şebekesinin yakalandığı yazıyordu. Ama kaç
çete daha var acaba? Bu arada yurt dışından
gelen cevapsız aramalara tekrar geri dönmeyin,
başka bir dolancılık türü sizi bekliyor olabilir. Telefondaki tuzaklara karşı
aman dikkat.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder