17 Ağustos 2014 Pazar

SAGALASSOS

UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine yeni bir öneri...
Sagalassos antik kenti göller bölgesinde ve Burdur Ağlasun ilçesi yakınlarında bulunan ve antik dönemde Pisidia olarak bilinen bölge içerisinde yer alır. Sagalassos  kentinden  özellikle  Helenistik ve Roma çağına ait olan  kalıntıları  günümüzde izlenebilir.
Sagalossos’un Büyük İskender’in bu bölgeye gelişine kadar küçük ve önemsiz bir kent olduğu biliniyor. Büyük İskender’in şehri ele geçir-mesiyle canlanan ticaret , şehrin gelişmesini  sağladı. Daha sonra kısa bir süre Bergama Krallığı yönetiminde kalsa da İÖ 129 yılında Roma İmparatorluğuna katılır. Şehrin özellikle Roma İmparatorluğu döneminde  çok popüler olduğu ve büyük yapılarla donatıldığı biliniyor.  Bu dönemde seramik işçiliği, çömlekçilik, demir ve diğer metal işçiliği ile ziraat çok gelişti. Burada üretilen malların ticareti bölgede yaşanların refah seviyesinin yükselmesini sağladığı düşünülüyor. O zamanlarda önemli bir dinsel merkez olduğu da biliniyor.
Volkanik bir arazi üzerine kurulan şehir, arka arkaya gelen depremler , toprak kaymaları ve büyük bir veba salgını sonrasında halkı zor günler geçirmeye başlar. Bu bölgeye yoğunlaşan   arap akımları sonucunda  ticaret yapılamaz hale gelince de şehir tamamen terk edilir.
Sagallos antik kenti büyük bir deprem ile oluşan heyelan sonucunda üzeri tamamen toprakla kapatılması  şehrin bütünlüğünün korunmasını sağlamıştır. 1990 yılında başlayan kazılar  günümüzde de devam ediyor.  Sagallosos’ta çok gelişmiş olan  el sanatları ve seramik işçiliği bu bölgeyi  Roma’nın bilinen beş büyük  seramik merkezinden birisi yapmıştır.
                                         YUKARI   AGORA
Meyilli teraslar üzerinde inşa edilen şehri iki bölüm halinde gezmenizi öneririm. Yukarı agora olarak adlandırılan bölümde kent meclisi binası, kahramanlar anıtı,  tiyatro ve çeşmeleri görmek mümkün. Şehre ilk girişte karşılaşılan tiyatrosu, dünyanın en yüksek rakımlı antik tiyatrosu olarak kabul edilir.  Dokuz bin kişilik bu tiyatronun bir bölümde ise gladyatörlerin vahşi hayvanlar ile mücadele ettikleri yazıtlardan anlaşılmaktadır. Bu bölgede kaya mezarları ve atölyeler yer alıyor. Helenistik döneme ait olan ve  yukarı agora ile tiyatro arasında yer alan  bir çeşme dikkat çekiyor. Günümüzde kütüphane olduğu sanılan yapının sadece yer mozaiklerini görmek mümkün.  Şehrin içerisine  seramik ve demir işleme atölyesi oldukları tahmin edilen yapılar var. 14 metre yüksekliğindeki kahramanlar anıtının çevresi ellerinde püsküllü örtülerle dans eden kadın figürleriyle süslenmiş. Bu bölgedeki büyük bir binayı  gün ışığına çıkartma çalışmaları devam ediyor.
Yukarı agorada yer alan önemli kalıntılardan bir tanesi de meclis binasıdır. İÖ 100 yılında Helenistik dönemde yapılan bu bina 220 kişilik olarak hazırlanmış.
                                         AŞAGI   AGORA
Aşağı agoranın doğu ve batısında dükkanlar yer alır. Aşağı agoranın en anıtsal yapısı olarak kabul edilen hamamın yaklaşık 45 yılda bitirildiği biliniyor. Bu muhteşem yapı iki katlı olarak planlanmış, içerisinde irili ufaklı pek çok sıcak su havuzu mevcuttu. 
Kentin çevresinde kayaların oyulmasıyla  oluşturulmuş mezarlar var.
Şehirdeki heykel ve çeşme yapımı ile karakterize mermer işçiliği dikkat çeker. Sagalassos kazılarından çıkartılan birbirinden güzel ve değerli heykelleri Burdur Müzesinde görmek mümkün.  Bu müzedeki  İmparator Marcus Aureus ve İmparator Hadrian’a ait heykeler görenlerin büyük beğenisini kazanıyor. Kazılar sırasında  MS 138 – 161 yılları arasında 16. Roma İmparatoru olan Antoninus Pius’un eşi  Faustina Maior’a ait olan bir kadın başı çıkartıldı. 76 cm uzunluğunda ve yaklaşık 300 kilo ağırlığındaki bu heykelin sadece baş kısmının bulunması başka yerden buraya taşındığını düşündürüyor. Roma imparatoru Hadrianus Dönemi’nde büyük ve etkileyici bir kutsal alan oluşturulduğu ve bu alanında pek çok heykelle donatıldığı yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda anlaşıldı.      

                                                    Antoninler Çeşmesi
Sagalassos Kentindeki muhteşem çeşme kompleksinin ünlü Roma İmparatoru Marcus Aurelius tarafından İS 161-180 yılları arasında yaptırıldığı biliniyor. Roma İmparatorluğunun bir güç simgesi olması düşünüldüğünden yapımına çok özen gösterilmesi sonucunda bu muhteşem eser ortaya çıkmış. Çeşme etrafında bir çok heykelin yer alması da bu çeşmeye verilen önemi gösteriyor. 500 yıllarındaki büyük depremde çeşme ile bu heykellerin büyük bir kısmı toprak altında kalmıştı. Yapımı sırasında yedi ayrı mermer türü kullanılan çeşmenin suyu yaklaşık beş metre yükseklikten akıp burada bulunan küçük havuzu doldurmaktaydı.
Sagalassos’tan çıkan tüm buluntular  Burdur Müzesinde sergileniyor. 















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder