10 Ağustos 2014 Pazar

ARTEMİS TAPINAGI (SART)

Helenistik dönemde yapılmış olan  Artemis Tapınağı dönemin en büyük tapınaklarından birisiydi. İç bölümünde sekiz yan taraflarında ise yirmi sütun  bulunan mermer bir kaide üzerine inşa edilmişti.  Roma İmparatorluk Dönemi olan İS 2.yy’da   yeni düzenlemeyle  ikiye bölünüp  doğu kısmı Zeus’a, batı kısmı ise Artemis kültüne verildi. Bunun için ana oda merkezine inşa edilen bir duvar ile iki bölüme ayrılıp, doğusuna yeni bir kapı açılır. Batı odasını doğudaki odayla eşit hale getirmek için  duvarı yıkılarak daha batıya alındı.  Romalılar zamanında  bu iki kutsal alan imparatorluğun dini törenleri için  kullanılırdı. Bu dönemde   tapınak büyük heykeller ile zenginleştirilmişti.
Artemis tapınağı seçkin ve özel Yunan yapılarında olduğu gibi özel bir estetiğe sahiptir. Bu özelliğini  yatay ve dikey düzlemlerde hafif sapmalar olarak ta tanımlayabiliriz. Tapınak büyük bir kürenin yüzeyindeki küçük bir dikdörtgene benzeyen ve dört köşeden merkeze doğru yükselen  bir kavse sahiptir. Tapınağın uzun kenarının kavsi uzatıldığı taktirde yarıçapı 14-18 km arasında olan büyük bir dairenin parçası olduğu görülür. Ayrıca sütun gövdelerinin kalın olmasına karşın sütunlar yukarı doğru uzandıkça   incelme gösterir. Sütun kaide ve başlıklarındaki bezemeler Yunan sanatına ait olan özellikleri içermektedir. Sütunlar üzerindeki dar veya geniş yivli kanallar sütuna keskin bir görüntü verir.  Sütun kaideleri Asyalı İonik olarak adlandırılan tiptedir. Herhangi bir sembolik anlam taşımayan örgü, burma gibi motiflerin yanı sıra bazı  kaidelerinde akrep, salyangoz, meşe yaprakları ve çelenk süslemelerini görmekteyiz. Sıra dışı bir tasarıma sahip olan yüksek sütun ayakları Helenistik dönem özellikleri taşır.  Sunak alanı tapınağa çok yakındır. Bu standart Grek uygulanmasında pek rastlanmayan bir özelliktir. Artemis tapınağında görülen diğer ilginç bir değişiklikte genellikle tapınaklarda  sunağın merdivenlerinin tapınak tarafından  farklı bir yöne bakar.   Burada ise bu kurala uyulmayıp sunağa  giden basamaklar tapınağa bakacak şekilde inşa edilmiş. 170-200 yıllarında yeni düzenleme ile tapınak Antonius Pius ile karısı Faustina’ya ayrılmıştı. Tapınak alanı Roma İmparatorluğunun İS 4.yy’da hristiyanlığı kabul etmesi ve tapınak şeklindeki tapınım alanları yasaklamasıyla gözden tamamen düştü. Tapınağın doğusunda yer alan kapının yanındaki hac işareti hristiyanlık  dönemlerinde  yapıldığı düşünülüyor. Mabet yerinin yakınlarında ise küçük  kilise  bu tarihle uyumludur.

                                            Tapınak Yazıtları
Yunan tapınak mimarisinde duvar yazıtları dönem ile ilgili önemli bilgiler verirler. Bu tapınaktaki  uzunca bir metin şeklindeki yunanca yazıtlar,  tapınağın batı ucundaki sundurma duvarının iç kısmındadır. Bu yazıt kısmen silinmiş ve tapınakta Roma döneminde yapılan değişikler nedeniyle  üzerleri kapatılmış olsa da okunabilmiştir. Metinde İÖ.4.yy’da Mnsimachus adlı kişiye 1325 altın borç verildiğini ve bu borcu nedeniyle bu kişinin tüm mallarına ipotek konulduğu ve tüm borcunu ödeyene kadar tüm mallarının koruma altına alındığı  yazılıdır.  Ayrıca borçlanma koşullarını ve bunların ödenmemesi halinde verilecek cezaları sıralamaktadır. Bu belge tapınakların o devirlerde bir banka gibi çalıştığını ve bu yolla para kazandıklarını gösteriyor. Yazıtta ayrıca Sardes ve çevresinin topografik özellikleri ile o dönemde  civarda bulunan köy, bahçe, nehir, dağ ve çiftliklerin yerleri ve yerel adları gibi   önemli bilgiler   vermektedir.
Tapınağın batı ucundaki bir sütun üzerinde ‘Bana gölge olurmusun ?‘ yazısı okunmuştur. Doğu ve batı sundurmalarındaki kaideler üzerinde yazılı olan iki isim muhtemelen sütunları bağışlayanların isimleridir. Bireyler tarafından tapınaklara sütun bağışlanması Batı Anadolu’daki bir çok yerleşimde görülmüştür. Heredot’un yazdıklarına göre Efes’teki Artemis tapınağının sütunlarının çoğu Kral Kroisos tarafından bağışlanmıştır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder