10 Ağustos 2014 Pazar

ÇEŞME'NİN SESSİZ KIYILARI

                      MERSİN  KÖRFEZİ,   BÖĞÜRTLEN  KÖRFEZİ
Birbirlerine komşu olan Mersin Körfezi ile Böğürtlen Körfezi Çeşme’nin bilinmeyen doğal güzelliklerindendir.
Oldukça büyük ve  doğal bir yapısı  olan Mersin Körfezi, konum olarak Alaçatı  ile Böğürtlen körfezinin ortasında yer alır. Ulaşımı kara yolundan veya deniz yolundan sağlanır.  Mersin körfezinin sağ ve sol olarak iki sahili  arasında ara bir yol olmadığı için kara yoluyla ulaşım için birbirinden farklı olan iki  yol bilinmelidir. Mersin körfezinin sağ tarafına, yani Alaçatı Körfezine yakın  sahiline ulaşmak için,  Alaçatı limanına giden yolun azmak tarafında kalan,         ( dikkatli bakılmazsa gözden kaçabilir) dar, toprak yol ulaşım için kullanılmalıdır. Bu yol  Alaçatı körfezinin sol yanından deniz kıyısından devam edip,havalanı bölgesinde iç kısma kıvrıldıktan sonra tekrar sahile çıkar. Bu yol üzerinde ufak, sevimli  pek çok doğal plaj vardır. Deniz kıyısında çadır ve karavan dinlencesi yapmak isteyenler buraları   yaz günlerinde tıka basa doldururlar. Bu ufak koyların  bitiminde yol dümdüz devam ederek 7.5 km sonra deniz kıyısına ulaşır.  Mersin körfezinin bu bölgesinde yapılaşma olmaması, sürekli  mavi ve çok temiz olan suyu,rüzgar almayan doğal körfezi balık üretimi için çok uygundur. Bunu fark eden üreticiler her zaman   sessiz, gözden uzak olan bu sularda    bir çok balık üretim tesisi   kurup  bölgeyi  amaçları doğrultusunda kullanmaktalar.
Mersin körfezinin sol kıyısı ile Böğürtlen körfezine ulaşmak için Urla’nın Zeytineli köyünün hemen girişinde sağ tarafta doğru devam eden toprak yol istikametiniz olmalıdır. Kısa bir süre sonra Alaşar ovasına varılır. Burada sağ tarafında kalan tepenin yamacında , daha önceki bir yazımda ayrıntılı olarak bahsettiğim  terkedilmiş bir yerleşim  olan Alaşar köyüne ait kalıntılar bulunur.Yolun  devamı yaklaşık on dakika sonra Mersin Körfezinin sol yanını oluşturan sahil kısmına ulaştırır. Bölgenin tamamı balık çiftlikleri tarafından kullanıldığından irili ufaklı bir çok dalyan gözünüze çarpar. Bu balık çiftliklerinin yanından devam eden yol yaklaşık beş yüz metre sonra Böğürtlen körfezi ile sonlanır. 
Böğürtlen körfezi hiçbir yapılaşmanın ve balık çiftliğinin olmadığı koyu mavi denizi ve olağanüstü görüntüsü ile Çeşme’nin doğal  koylarından birisidir. Hatta en bakir olan koyudur. Böğürtlen körfezi aynı zamanda  Urla ile  Çeşmeyi birbirinden ayıran  sınır çizgisidir. Bu iki körfezin karşısında yer alan kimsenin yaşamadığı iki küçük adaya  halk arasında Dümbelek Adaları denmesine rağmen denizciler  Çeşme tarafına yakın olanına Çarufa,diğerini ise Çırakan adası  olarak isimlendirir.







                                                  BURNU
 Çeşme’deki  Uç Burnu Ege bölgesinin en ileri noktasıdır. Dalyanköy  girişinde sol tarafa doğru ayrılan asfalt yol kısa bir süre sonra deniz kıyısına ulaşır. Bir koy görünümünde olan bu sahil Sakızlı Koy veya Sakız Koy olarak bilinir. Kıyılarında yapılaşma olmamasına karşın yakınlarında pek çok site yer alır.
Uç Burnuna ulaşmak için bu sitelerin bitiminde deniz kıyısını izleyerek yaklaşık on beş dakikalık bir yürüyüşle Çeşme’nin ve Ege Bölgesinin    en uç noktası olan Uç Burnu’na ulaşmak mümkün. Burası doğal görüntüsü ve sesizliği ile Çeşme’nin en sakin bölgelerinden birisidir.
Uç burnuna gelirken kayaların adeta bir çanak gibi oyulmasıyla oluşmuş bir koy gördük. Denizi sürekli sakin, etrafındaki ağaçların ve taşların gölgesinin suya vurmasıyla pek çok değişik ışık görüntüsü veren akvaryum güzelliğinde bir koydu. Kıyısında saatlerce oturup doğal güzelliğini seyrettik,piknik yaptık. İstemeden de olsa buradan ayrılırken  buraya Akvaryum Koy’u ismini verdik.
 Bu bölgede Çeşme’nin simgesi olan sakız, ardıç ve ladin ağaçlarını, bol miktarda yetişen kekik’lerin güzel kokuları eşliğinde  görebilirsiniz.  









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder