Bakla
Tepe
Menderes ilçesi
yakınlarındaki Bulgurca köyünün kuzeyinde yer alan 70 metre yüksekliğinde bir
höyüktür. Bu höyük üzerinde bakla ekimi
yapıldığı için halk arasında Bakla Tepe olarak bilinir. Bulgurca Çayının doğusunda
yer alan bu tepenin altındaki kalıntıların Bulgurca Köyüne
kadar uzandığı düşünülüyor. Höyükte 1995 ile 1998 arasında yapılan arkeolojik
kazılar yerleşimin geniş bir alana yayıldığını göstermiştir. Bu arkeolojik çalışmalara rağmen önlenemeyen kaçak kazılar, 1.Dünya savaşı sırasında top çukuru olarak kullanılması ve köy
temelleri Bakla Tepe’nin doğal yapısının bozulmasına yol açtı. Tüm bu
olumsuzluklara rağmen arkeolojik kazılar bölgede
yerleşimin tarihin çok eski devirlerine kadar uzandığını gösterdi. Denize
yakın olması, verimli toprakları ve ticaret yolları üzerinde bulunması
nedeniyle bölgede yaşayanların refah düzeyinin yüksek olduğu düşünülüyor.
Ulucak Höyüğü
Ulucak höyüğü İzmir Ankara yolu üzerinde Kemalpaşa
İlçesi yakınlarındadır. Bölgede uzun yıllardan beri arkeolojik kazı çalışmaları
devam ediyor. Kazılar 2009 yılından beri
Trakya Üniversitesi arkeoloji bilim dalı öğretim üyelerinden Özlem Çevik
başkanlığındaki bir ekip tarafından sürdürülüyor. Ulucak Höyüğündeki
değerlendirmeler buradaki ilk yaşamın Neolitik Çağda başladığını gösteriyor. Bu
dönem dağınık ve bireysel yaşamdan birleşik yaşama geçişin, ilk köylerin
kurulduğu ve hayvanların
evcilleştirilmeye başladığı
zamanlardır. Köylerde yaşayanlar çiftçilikle uğraşmakta ve evcil
hayvanlardan da faydalanarak yaşamlarını
sürdürürlerdi. Kemalpaşa ovasının bereketli toprakları ve Nif çayından sağlanan
bol miktarda su, bereketli tarım
yapılmasına olanak vermekteydi. Özellikle arpa ve buğday ekimi yapıldığını ve
evcilleştirilen hayvanlardan elde edilen
süt ve diğer ürünlerin günlük besinsel gıdalara arasında yer alamaya
başladığını görmekteyiz. Köy yerleşimlerindeki evler taş temelli ve kerpiç
duvarlıdır. Evler genellikle tek oda olmakla birlikte az miktardaki ev birden
fazla bölmelidir. Bazı evlerin önünde küçük birer avluda yer alır. Evlerin yoğun olduğu
yerlerde yapılan kazılarda bir çok çanak çömlek, ilkel fırınlar, ocaklar gibi
günlük yaşantı sırasında gerekli olan aletler, ufak heykelcikler ile kadın süs
malzemeleri bulundu. Kazıların devam ettiği Ulucak Höyüğündeki araştırmalar
tamamlandığında Batı Anadolu’daki günlük yaşamın nasıl olduğu hakkında bilgi
sahibi olmamızı kolaylaştıracaktır.
Yeşilova Höyüğü
2003 yılında İzmir Bornova İlçesi Karacaoğlan
mahallesindeki Manda Çayı içerisinden park ve bahçeler için toprak alınması
sırasında İzmir’in ilk yerleşimlerine ait arkeolojik bulgulara rastlandı. Bu
keşiften sonra İzmir Arkeoloji Müzesi ile Ege Üniversitesi Arkeoloji ana bilim
dalı ortak çalışmasıyla kazılara 2005 yılında
başlandı. 2008 yılından itibaren Ege Üniversitesi öğretim üyelerinden
Zafer Derin başkanlığındaki bir ekip tarafından devam ediliyor
Yeşilova Höyüğü’nün ilk yerleşiminin Neolitik Çağ’a ( Cilalı Taş Devrine ) kadar
uzadığı biliniyor. Günümüzde yerleşimin
olduğu bölge alüvyonlu bir tepeciğin altındadır. Yerleşimin 70 bin metrekarelik bir alana
yayıldığı ve Anadolu’nun en büyük
yerleşimlerinden birisi olduğu düşünülüyor. İzmir ve Bornova’ya ilk yerleşimlerin
günümüzden 8000- 9000 yıl önceye kadar
uzanır. Gelenlerin Yeşilova Höyüğünün bulunduğu alanda yaşamaya
devam ettikleri anlaşılmaktadır. ( Son
dönemde Radyo Karbonla yapılan incelemeler bu sürenin 6500 yıldan az olmadığını göstermekte.) Kazı
çalışmaları sırasında Neolitiik dönemden
kalan bir binaya ulaşıldı. Bu binaya
ait ocak olarak kullanıldığı
düşünülen bir bölüm ile bahçesinde bir
kuyu kalıntısı görüldü. Nekropol alanı olduğu
düşünülen bir bölgede kiremitten yapılmış çocuk gömülerinden oluşan beş
adet mezar ile Geç Roma Dönemine
ait erişkin mezarları ortaya çıkarıldı.
Bunlar haricinde ev, depo veya işlik olarak kullanılan değişik yapılara da
rastlandı. Tüm kazı alanında ele geçen
keramiklerin rengi kırmızı,
kırmızımsı sarı veya kızıl kahveden oluşuyordu.
Bunlar arasında çanaklar, değişik
yapıda çömlekler ve kaseler vardır.
Keramik dışında bulunan çeşitli boy ve değişik yapıdaki baltalar,
mühürler, çakmaktaşları, kazıyıcı ve kesiciler , ok ve mızrak uçları ,
havanlar, ezgi taşları ve öğütme taşlarına ulaşıldı. Bu çalışmalar
sırasında bulunan 600 kadar arkeolojik değeri olan bulgu, kazı ekibi
tarafından İzmir Arkeoloji Müzesine
teslim edildi.
Diğer höyükler
Bornova ovasının verimli topraklara sahip olması
tarihin ilk zamanlarından beri yerleşim alanı olarak ilgi görmesine neden oldu.
İzmir Bornova’da Yeşilova Höyüğünden başka iki adet
daha höyük saptandı. Yassıtepe Höyüğü Forum Bornova’nın karşısındaki binaların arasında bulunuyor. Bornova Anadolu
Lisesinin bahçesinde bulunan İpekli Kuyu Höyüğündeki yüzey araştırmalarının
tamamlandığını ve kısa bir süre sonra kazıların başlayacağı düşünülüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder