SMYRNA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SMYRNA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ağustos 2014 Cuma

KADİFEKALE ve YENİ SMYRNA

Anadolu’daki Pers egemenliğini sona erdiren İskender zamanında Doğu Akdeniz toplumlarının sosyal ve kültürel yapısında köklü değişiklikler oluştu. Bu dönemde savunmanın yanı sıra deniz ticaretinden faydalanmak amacıyla bir çok kent daha güvenli olan başka yerlere taşınmışlardı. Smyrna’da bu dönemde Bayraklı bölgesinden Kadifekale’ye taşınır. İ.S. 2. yy’da yaşamış olan Pausanias şehrin taşınmasının bir efsaneye bağlar. Hikayeye göre İskender bir gün Pagos ( Kadifekale ) yamaçlarında av sırasında yorgun düşünce bir ağacın gölgesinde uykuya dalar. Rüyasında tanrıçalar İskender’e Smyrna’yı Pagos’a taşımasını söylerler. Apollon kahini de bu taşınmanın şehirde yaşayanlara mutluluk vereceğini söyleyince Smyrna Pagos dağı eteklerindeki yeni yerine taşınır.
Efsane böyle anlatsa da yeni iskanda siyasi ve ekonomik ihtiyaçlar belirleyici olmuştur. İ.Ö. 3000 yıllarında önemli bir kent olan Bayraklı Tepekule yerleşimi zaman içerisinde önemini yitirir. Denizin kontrol edilmesi ve korunaklı bir iç limana sahip olma gibi olumlu özellikleri nedeniyle yeni yerleşim Pagos Tepesinin yamaçlarına kurulur.
İ.Ö. 3. Yüzyılda en parlak dönemlerini yaşayan kentte bir çok yeni bina yapılır. Akropol, tiyatro, stadyum, tapınaklar, sur duvarları ve agorası ile canlı bir ticaret kenti oluşur. (Kadifekale eteklerinde bulunan 16000 kişilik tiyatrosu 1638 yılına kadar ayakta kalmıştı.)
ŞEHRİN EN İYİ ZAMANLARI
Önemli bir liman şehri olarak zenginleşen kenti Strabon İonia’nın en güzel kenti olarak tanımlamıştı. İskender’in kurduğu yeni kent Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde güçlü bir liman kenti olmuştur. Kadifekale adını ilk kullanan 17.yy’da Evliya Çelebi olmuştur. Bazı kaynaklar Kadifekale dolaylarında eski yerleşimlerin olduğunu yazmasına rağmen Kadifekale’nin bilinen ilk yerleşimi Helen’ler zamanıdır. Bu devirde zenginleşen şehrin tüm resmi evrakları ile hazinesi akropolunda saklanmaktaydı. Bununda bir sur sistemiyle korunması gerekiyordu. Kadifekale ilk olarak bu amaçla yapıldı. Bu gün için Kadifekale’nin ana kapısından içeri girildiğinde sağ tarafta görülen avlu akropolun batı ucudur. Daha sonraları ise surlar genişletilerek koruma amaçlı bir kaleye dönüştürüldü. Antik kentin dış kale surlarıda Kadifekaleye bağlanmaktaydı. Kadifekale akropolunu çevreleyen surlar batı yönüne devam ederek doğu kısmında Basmane semtini batıda ise Konak’taki Bahribaba parkına kadar uzanan geniş bir sahayı kaplamaktaydı. Bu surlardan günümüze ulaşan bir bulgu yoktur.14.yy başlarında bölgeyi ele geçiren Aydınoğlu Umur Bey Türk egemenliğini ilk başlatan kişi olmuştur. Günümüzde görülen ve Kadifekale’ye adını veren sur sistemi büyük oranda Ortaçağda yapılmış olan duvarlardır.
Bizans, Ceneviz ve Türk egemenliğinde olduğu dönemlerde surlar, taş ve aralarındaki tuğla malzeme ile oluşturulmuş olan yeni ilavelerle sağlamlaştırıldı. Bazı bölgelerine ise ilaveler yapılarak surlar uzatıldı.

ŞAPEL
Kadifekale’nin ana kapısının karşısında bulunan bir yükseltinin üzerindedir. 4.90x3.90 ölçülerinde olan şapelin duvarları surlarla benzerlik gösterir. Ön yüzü doğuya bakan şapelin üst tonozu
korunmuştur.

KADİFEKALE SARNIÇLARI
Kadifekale surlarının içerisinde yer alan sarnıçlar Roma Döneminde yapılıp, Bizans Devrinde yenilenmiştir. Bir yamaç yerleşimi olan Smyrna kentinin su gereksinmesini sağlamak amacıyla kentin yüksek yerinde yapılan bu sarnıçtan alınan su, toprak künklerden oluşan kanalizasyon sistemi sayesinde kentin her yerine dağıtılmaktaydı.















İZMİR ( SMYRNA )


İzmir’imiz antik Smyrna kentinin üzerinde kurulmuştur. Şehrin ilk yerleşimi bu günkü Bayraklı civarıdır. Kentin kurulduğu yer olan Bayraklı Höyüğünde arkeolojik kazılar uzun yıllardan beri devam ediyor. Buluntular bölgedeki ilk yerleşmenin İ.Ö. 3000 yılına kadar uzadığını belirledi. Smyrna adının nereden geldiği konusunda ise değişik görüşler vardır. Ünlü coğrafya yazarı Strabon’a göre Smyrna İzmir’i kuran amazon’un adıdır. Bürcher Artemis Sarmonia veya samarna sözcüklerden geldiğini ileri sürdü. Bilge Umar İonia adlı kitabında Smyrna adının Luvi dilindeki Smurna’dan türediğini yazar.

İLK YERLEŞİMLER
Anadolu sahillerine İon’lardan önce gelen Aiol’lerin Smyrna ve çevresine ne zaman yerleştikleri konusunda çeşitli görüşler olmasına karşın Homeros bu yerleşimin Truva Savaşından sonra olduğunu yazar. Aiol’lerden sonra Yunanistan’dan gelen İonlar’ın İ.Ö. 1000 – 1500 yıllarında bu bölgeye yerleştikleri biliniyor. Bu zamanlarda ticaretin gelişmesi şehirde yaşayanların refah seviyesi yükseltti. Şehir önce Lidya’lıların daha sonra ise Persler’in yönetimi altına girdi. Büyük İskender’in Granikos Savaşından sonra İzmir civarını ele geçirince yerleşimin yerini Kadifekale civarına taşıdı.
Smyrna Höyüğü : Burada ortaya çıkartılan on dört odalı evin Smyrna'lı bir yöneticiye ait olduğu sanılıyor. Bu kişinin mezarının ise Bayraklı yerleşimi arasında kalmıştır.
Athena Tapınağı : Höyükte bulunan en önemli buluntu bir Athena Tapınağıdır. Tapınağa giden düzgün taş ve duvar kaplamalı yolun sonundaki bir podyum üzerindedir. Smyrna ören yerindeki bu tapınak bilinen en eski Athena Tapınaklarından birisidir. İ.Ö. 725-700 yılları arasında inşa edilmişti. İ.Ö. 600 sularında sütunlar ilave edilip, bir yüzü 6 diğer yüzü 11 sütundan oluşan muhteşem bir tapınak haline dönüştü.
Surlar : Kentin çevreleyen surların alt kesimleri basit taş örgüsü, üstü ise çokgen örgülüdür. Duvarlar kuşak taşları ile güçlendirilmiştir. Kent surlarının Lidya saldırısına karşı yapıldığı düşünülüyor.
Tepekule Höyüğü’nden elde edilen tüm arkeolojik buluntular İzmir Tarih ve Sanat Müzesinde sergileniyor.