19 Şubat 2018 Pazartesi

Mazimdeki İzmir -2 .1960’lı, 1970’li yıllar

O yıllarda bir çok ilk yaşandı. Mesela ilk deterjan satışa çıktı. Bulaşıklar için kullanılan ‘’Güneş Deterjan’’ camcı macununa benzer bir kıvamdaydı. Ufak bir parçası suda köpürtüldükten sonra bulaşıklar yıkanırdı. Tabi az bir kısmıda bulaşıklara yapışırdı. Daha sonraları piyasaya çıkan Hasan Atilla marka deterjan çok popüler olmuş, ev hanımları arasında epey rağbet görmüştü. Radyo reklam kuşağında yayınlanan ‘Çamaşırda sen, bulaşıkta sen, her yerde sensin, Hasan Atilla’ reklamı herkesin tekrarladığı bir nakarat olmuştu. Tabi o yıllarda bunu hatırlayanlar Elmor Radyolarının reklamınında mutlaka hatırlarlar. Reklam şöyleydi. ‘’Su sesi, para sesi, kadın sesi, hepsinden güzeli Elmor Radyolarının sesi’ Elmor Radyoları derken arka fonda çalmakta olan müzik hızlanır ve keyifli bir ortam yaratılmaya çalışılırdı. Reklam derken bankaların çekilişle para ve apartman dairesi dağıttıklarınıda unutmamak gerek. Belirli mevduata (Bu günkü para ile 1000 TL gibi) bir çekiliş numarası verilir, genellikle yılbaşında yaptıkları çekilişle kazanaların ikramiyelerini dağıtırlardı. Bankaların yılbaşında dağıttıkları defter, kalem, takvim,ajanda gibi promasyonlarda çok ilgi görürdü. Çekilişler, apartman ve para ikramiyeleri ve diğer promasyon ürünlerinin bankaların ödeyeceği vergiden düşmeleri ve devletin çok zarar ettiğinin hesaplanmasıyla bunlar yasaklandı. Bu arada gazelerinde enteresan promasyonları vardı. Pay kuponu adıyla günlük gazetelerde kupon verilirdi. Bunlar biriktirilir ve biriken miktara göre hediye kazanılırdı.
Radyo Tiyatrosu
Televizyonun olmadığı zamanlarda radyo, evlerdeki en büyük eğlencelerden birisiydi. Radyolar genellikle lambalıydı. Bu radyoların düğmesi açıldığı zaman bir müddet lambasının ısınması beklenirdi. İzmir’de sadece TRT İzmir Radyosu dinlenirdi. Radyonun en çok izlenen programları ajans denilen sabah 7.30, öğlen 13,akşam 19 ve gece 22.45 te sunulan haber bültenleriydi. İlgi çeken diğer bir program ise radyo tiyatrosuydu . Arkası yarın adıyla her gece yaklaşık bir saatlik bölüm yayınlanarak yaklaşık bir haftada biterdi. Hafta sonları ise bir romanın tamamın senkronize edildiği daha uzun tiyatrolara yer verilirdi. Her akşam devam eden oyunlardan Ömer Seyfettin’in ‘’Mezarından Kalkan Şehit ‘’adlı eserinin herkes tarafından büyük ilgi ile dinlendiğini hatırlıyorum.
İlk Televizyon
İzmir’de ilk televizyon deneyimi 1970 yılların başında Yunan Televizyon kanalı olan EPT ‘nin izlenmesiyle başlar. Yaklaşık bir yıl kadar sadece bu kanal vardır. Daha sonra bir fuar zamanı TRT zayıf bir yayın sinyaliyle İzmir’de ilk yayınına başladı. Fuarın kapanmasıyla birlikte bu yayını son buldu. Bundan bir müddet sonra TRT TV İzmir’e ulaştı. Siyah beyaz olan yayın, haftanın dört günü 19 ile 23 saatleri arasındaydı. İşte bu zamanlarda Halit Kıvanç’ın sunduğu ‘Bildiklerimiz, Gördüklerimiz, Duyduklarımız’’ adıyla yayınlanan yarışma programı en ilgi çeken programların başında geliyordu. Televizyondan maçları izlemek ve spor programlarını takip etmek büyük keyifti. Pazar akşamları spor yayınları içerisinde top nerede diye bir program vardı. Bir maç esnasında ekran dondurulur ve top gizlenirdi. Telefonla katılan yarışmacılar topun nerede olduğunu tahmin ederlerdi. Doğru bilene maç bileti gibi ufak ikramiyeler verilirdi. Televizyon herkesin evinde bulunmazdı. Televizyonu olmayanlar, televizyonu olanların evine akşam ziyaretine giderlerdi. Bir iki sohbetten sonra çocuklar televizyonun önündeki halının üzerinde, büyükler ise tam televizyon karşısında yerleştirilmiş koltukta oturma düzeni alır ve televizyon büyük bir ilgiyle izlenirdi.. Televizyonlar ise genellikle yurt dışından gelirdi. Saba, Grunding, Sony o dönemin meşhur televizyon markaları arasındaydi.
Sinemalar
60’lı,70’li yıllarda sinemalar yoğun rağbet görürdü. Konak’ta Elhemra, Konak, Sema, Şan, Mithatpaşa’da Site, Köşk ve Hatay’da Hatay sineması bizim en çok gittiğimiz sinemalardı. Bilhhassa cumartesi günleri okuldan çıkınca gidilen İzmir Sinemasının 14.30 matinesi tüm gençlerin toplandığı bir mekandı. Tabi o zamanlarda cumarteside saat 13’e kadar okul olurdu. Basmene civarında bulunan Yıldız Sineması üç filmi arka arkaya oynatmasıyla meşhurdu. Bazen Yıldız Sinemasınada giderdik.

Dergiler ve Ansiklopediler
O Yılların tek bilgi kaynakları ansklopedilerdi. Okulda ödev verildiği zaman bu ansiklopedilerden faydalanarak ödev hazırlanmaya çalışılırdı. Eldeki ansiklopediler yetersiz kalırsa bu sefer Konak’ta bulunan Milli Kütüphane yardıma yetişirdi. Evlerde bulunan ansiklopedilerin en meşhurları altı ciltten oluşan Hayat Ansiklopedisi, on büyük ve iki küçük çitten oluşan bol resimli Resimli Bilgi, Arkın Kitapevinin çıkarttığı iki bölümlü Fen Ansiklopedisi çok sevilen yardımcılardı. Dergilere gelince genel magazin ve popüler haberlerinin yer aldığı Hayat, daha çok sinema haberleri veren Ses, renkli tarih mecmuası görünümündeki Hayat Tarih Dergisi sevilen yayınlar arasındaydı. İlkokulda da derslere yardımcı olmak üzere hazırlanmış ders dergileri vardı. Öğretmenimiz sene başında ‘Sınıf Bilgisi’ veya ‘Ders Bilgisi’ adıyla yayınlanan dergilerden birisine abone olmamızı ister o dergi her ay düzenli olarak gelirdi. Bu yıllarda öğrenci olanlar çocuklar arasında çok popüler olan 'Doğan Kardeş' dergisini hatırlarlar. Haftalık olarak uzun yıllar boyunca yayınlandı. Pazartesi günleri yayınlanmasına rağmen kırtasiyecimiz cumartesi günleri gizli gizli verir. Pazartesi günü çıkacak dergiyi cumartesiden vermek onu rahatsız ediyor olsa gerek ''Kimseye söylemeyin'' derdi. Çizgi romanlardan Tom Braks, Kaptan Swing, Teks, Red Kit, Gordon, Teksas, Tom Miks genellikle haftalık yayınlanır ve çok sevilirdi. Tabi bunların yanısıra Karaoğlan ve Tarkan'ın maceralarıda ilgiyle takip edilirdi. Gençler arasında Hey Dergisi, genç kızlar arasında ise Cep Foto Romanlar çok okunurdu. Çizgi romanlar ve kitaplar arkadaşlarla değiştirilir, böylece daha çok kitap okuma imkanı olurdu. Siyasi mizah dergilerinin en tanınmışı, uzun yıllar haftalık olarak yayınını sürdüren 'Akbaba' dergisiydi. O dönemin tanınmış yazarları olan Aziz nesin, Muzaffer izgü, Yusuf Ziya Ortaç, Rıfat Ilgaz, Ercüment Ekrem Talu derginin tanınmış yazarları arasındaydı.
Mazimdeki İzmir yazı dizim devam edecek



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder