O
yıllarda
bir çok ilk yaşandı. Mesela ilk deterjan satışa çıktı.
Bulaşıklar için kullanılan ‘’Güneş Deterjan’’ camcı
macununa benzer bir kıvamdaydı. Ufak bir parçası suda
köpürtüldükten sonra bulaşıklar yıkanırdı. Tabi az bir
kısmıda bulaşıklara yapışırdı. Daha sonraları piyasaya çıkan
Hasan Atilla marka deterjan çok popüler olmuş, ev hanımları
arasında epey rağbet görmüştü. Radyo reklam kuşağında
yayınlanan ‘Çamaşırda sen, bulaşıkta sen, her yerde sensin,
Hasan Atilla’ reklamı herkesin tekrarladığı bir nakarat
olmuştu. Tabi o yıllarda bunu hatırlayanlar Elmor Radyolarının
reklamınında mutlaka hatırlarlar. Reklam şöyleydi. ‘’Su
sesi, para sesi, kadın sesi, hepsinden güzeli Elmor Radyolarının
sesi’ Elmor Radyoları derken arka fonda çalmakta olan müzik
hızlanır ve keyifli bir ortam yaratılmaya çalışılırdı.
Reklam derken bankaların çekilişle para ve apartman dairesi
dağıttıklarınıda unutmamak gerek. Belirli mevduata (Bu günkü
para ile 1000 TL gibi) bir çekiliş numarası verilir, genellikle
yılbaşında yaptıkları çekilişle kazanaların ikramiyelerini
dağıtırlardı. Bankaların yılbaşında dağıttıkları defter,
kalem, takvim,ajanda gibi promasyonlarda çok ilgi görürdü.
Çekilişler, apartman ve para ikramiyeleri ve diğer promasyon
ürünlerinin bankaların ödeyeceği vergiden düşmeleri ve
devletin çok zarar ettiğinin hesaplanmasıyla bunlar yasaklandı.
Bu arada gazelerinde enteresan promasyonları vardı. Pay kuponu
adıyla günlük gazetelerde kupon verilirdi. Bunlar biriktirilir ve
biriken miktara göre hediye kazanılırdı.
Radyo Tiyatrosu
Televizyonun
olmadığı
zamanlarda radyo, evlerdeki en büyük eğlencelerden birisiydi.
Radyolar genellikle lambalıydı. Bu radyoların düğmesi açıldığı
zaman bir müddet lambasının ısınması beklenirdi. İzmir’de
sadece TRT İzmir Radyosu dinlenirdi. Radyonun en çok izlenen
programları ajans denilen sabah 7.30, öğlen 13,akşam 19 ve gece
22.45 te sunulan haber bültenleriydi. İlgi çeken diğer bir
program ise radyo tiyatrosuydu . Arkası yarın adıyla her gece
yaklaşık bir saatlik bölüm yayınlanarak yaklaşık bir haftada
biterdi. Hafta sonları ise bir romanın tamamın senkronize
edildiği daha uzun tiyatrolara yer verilirdi. Her akşam devam eden
oyunlardan Ömer Seyfettin’in ‘’Mezarından Kalkan Şehit
‘’adlı eserinin herkes tarafından büyük ilgi ile dinlendiğini
hatırlıyorum.
İlk Televizyon
İzmir’de
ilk televizyon deneyimi 1970 yılların başında Yunan Televizyon
kanalı olan EPT ‘nin izlenmesiyle başlar. Yaklaşık bir yıl
kadar sadece bu kanal vardır. Daha sonra bir fuar zamanı TRT zayıf
bir yayın sinyaliyle İzmir’de ilk yayınına başladı. Fuarın
kapanmasıyla birlikte bu yayını son buldu. Bundan bir müddet
sonra TRT TV İzmir’e ulaştı. Siyah beyaz olan yayın, haftanın
dört günü 19 ile 23 saatleri arasındaydı. İşte bu zamanlarda
Halit Kıvanç’ın sunduğu ‘Bildiklerimiz, Gördüklerimiz,
Duyduklarımız’’ adıyla yayınlanan yarışma programı en ilgi
çeken programların başında geliyordu. Televizyondan maçları
izlemek ve spor programlarını takip etmek büyük keyifti. Pazar
akşamları spor yayınları içerisinde top nerede diye bir program
vardı. Bir maç esnasında ekran dondurulur ve top gizlenirdi.
Telefonla katılan yarışmacılar topun nerede olduğunu tahmin
ederlerdi. Doğru bilene maç bileti gibi ufak ikramiyeler verilirdi.
Televizyon herkesin evinde bulunmazdı. Televizyonu olmayanlar,
televizyonu olanların evine akşam ziyaretine giderlerdi. Bir iki
sohbetten sonra çocuklar televizyonun önündeki halının üzerinde,
büyükler ise tam televizyon karşısında yerleştirilmiş koltukta
oturma düzeni alır ve televizyon büyük bir ilgiyle izlenirdi..
Televizyonlar ise genellikle yurt dışından gelirdi. Saba,
Grunding, Sony o dönemin meşhur televizyon markaları arasındaydi.
Sinemalar
60’lı,70’li
yıllarda sinemalar yoğun rağbet görürdü. Konak’ta Elhemra,
Konak, Sema, Şan, Mithatpaşa’da Site, Köşk ve Hatay’da Hatay
sineması bizim en çok gittiğimiz sinemalardı. Bilhhassa cumartesi
günleri okuldan çıkınca gidilen İzmir Sinemasının 14.30
matinesi tüm gençlerin toplandığı bir mekandı. Tabi o
zamanlarda cumarteside saat 13’e kadar okul olurdu. Basmene
civarında bulunan Yıldız Sineması üç filmi arka arkaya
oynatmasıyla meşhurdu. Bazen Yıldız Sinemasınada giderdik.
Dergiler ve
Ansiklopediler
O
Yılların
tek bilgi kaynakları ansklopedilerdi. Okulda ödev verildiği zaman
bu ansiklopedilerden faydalanarak ödev hazırlanmaya çalışılırdı.
Eldeki ansiklopediler yetersiz kalırsa bu sefer Konak’ta bulunan
Milli Kütüphane yardıma yetişirdi. Evlerde bulunan
ansiklopedilerin en meşhurları altı ciltten oluşan Hayat
Ansiklopedisi, on büyük ve iki küçük çitten oluşan bol resimli
Resimli Bilgi, Arkın Kitapevinin çıkarttığı iki bölümlü Fen
Ansiklopedisi çok sevilen yardımcılardı.
Dergilere
gelince genel magazin ve popüler haberlerinin yer aldığı Hayat,
daha çok sinema haberleri veren Ses, renkli tarih mecmuası
görünümündeki Hayat Tarih Dergisi sevilen yayınlar arasındaydı.
İlkokulda da derslere yardımcı olmak üzere hazırlanmış ders
dergileri vardı. Öğretmenimiz sene başında ‘Sınıf Bilgisi’
veya ‘Ders Bilgisi’ adıyla yayınlanan dergilerden birisine
abone olmamızı ister o dergi her ay düzenli olarak gelirdi. Bu
yıllarda öğrenci olanlar çocuklar arasında çok popüler olan
'Doğan Kardeş' dergisini hatırlarlar. Haftalık olarak uzun yıllar
boyunca yayınlandı. Pazartesi günleri yayınlanmasına rağmen
kırtasiyecimiz cumartesi günleri gizli gizli verir. Pazartesi günü
çıkacak dergiyi cumartesiden vermek onu rahatsız ediyor olsa gerek
''Kimseye söylemeyin'' derdi. Çizgi romanlardan Tom Braks, Kaptan
Swing, Teks, Red Kit, Gordon, Teksas, Tom Miks genellikle haftalık
yayınlanır ve çok sevilirdi. Tabi bunların yanısıra Karaoğlan
ve Tarkan'ın maceralarıda ilgiyle takip edilirdi. Gençler arasında
Hey Dergisi, genç kızlar arasında ise Cep Foto Romanlar çok
okunurdu. Çizgi romanlar ve kitaplar arkadaşlarla değiştirilir,
böylece daha çok kitap okuma imkanı olurdu. Siyasi mizah
dergilerinin en tanınmışı, uzun yıllar haftalık olarak
yayınını sürdüren 'Akbaba' dergisiydi. O dönemin tanınmış
yazarları olan Aziz nesin, Muzaffer izgü, Yusuf Ziya Ortaç, Rıfat
Ilgaz, Ercüment Ekrem Talu derginin tanınmış yazarları
arasındaydı.
Mazimdeki İzmir
yazı dizim devam edecek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder