9 Eylül 2014 Salı

DENİZLİ ÇEVRESİNDE KÜÇÜK ANTİK YERLEŞİMLER

Denizli İlimiz sınırları içerisinde bir çok antik yerleşim alanı bulunmaktadır. 18.ve 19.yy'lar da genellikle yabancı araştırmacıların verdiği bilgiler doğrultusunda 2000 li yıllardan itibaren bir çok yüzey araştırması ve sondaj çalışması yapıldı. Bu yoğun çabalar sonucunda yeni bilgilere ulaşılınca  bölgedeki antik dönem yerleşimleri hakkında  bir çok yayın yapıldı.

Attoudda ( Attuda) : Helenistik dönemde kurulduğu düşünülen kent iki büyük yerleşim olan Leodikeia ile Aprodisias ticari yolunun üzerinde bulunuyordu. Yerleşim yerinin sağladığı ticari avantaj yanında şehirde yaşayanlar  sanatsal ve kültürel alanlarda da ileri bir düzeydeydi.
Attoudda hakkında fazla bir bilgi yoktur. Şehrin bulunduğu alanda Denizli Sarayköy İlçesine bağlı Hisarköy yer alıyor. Günümüze antik dönemden kalan birkaç mezar kapağı ve steli ile az miktarda sikkeden başka bir bulguya ulaşmadı.

Tabai : Tavas İlçesinin 25 km. güney batısında, Antik Dönemde Karya olarak bilinen bölgededir. Kent hakkında fazla bir bilgi mevcut olmamasına rağmen yerleşimin Büyük İskender'in imparatorluğu sırasında veya hemen sonrasında kurulduğu tahmin ediliyor. Strabon çok kısa olarak Karya ile Frigya sınırındaki bir şehir diye söz eder. Bölgede arkeolojik araştırmalar günümüzde devam ediyor.

Eumenia : Çivril İlçesi Işıklı Beldesinde yer alan Frigya bölgesine ait bir yerleşimdir. Şehri İÖ 159-138 yılları arasında, Pergamon Kralı II.Attalos kardeşi ve eski Bergama Kralı olan II.Eumenes'in adını vererek kurmuş. Önemli bir kent olduğu düşünülen Eumenia'nın, Roma'lılar döneminde ise bir dinsel merkez olduğu biliniyor. Meclis Binasına ait mimari bir buluntu ile Sarıbaba Tepesi olarak bilinen dağlık bölgede Bizans Dönemine ait kaleye ait kalıntılar vardır. Bu tepenin yamaçlarında ise nekropol alanı mevcuttu. Yakın dönemde Eumenia Antik Kentinde kazı çalışmaları başlayacak olması kent hakkında daha çok bilgiye ulaşılmasını mümkün kılacak.

Trapezopolis : Yerleşiminin Nazilli İlçesi Babadağ yakınlarındaki geniş ovalar üzerinde kurulu olduğu tahmin edilmesine rağmen yeri tam olarak bulunamadı. Kelime anlamı olarak düzlük anlamına gelmesi ve bu bölgede yer alan bir ova üzerinde kurulu olması coğrafi yapısının şehre isim olarak yakıştırıldığı düşünülüyor. Şehirden günümüze ulaşan arkeolojik bir buluntu mevcut değildir.

Colossae : Honaz İlçesinin iki kilometre kuzeyinde yer alan antik dönem yerleşimidir. Antik kent Honaz ( Kadmos ) Dağının kuzeyinde ve Aksu Çayının kenarındadır. Frigya bölgesinin önemli merkezlerinden birisidir. Şehirde yün ve dokumacılığın çok geliştiği biliniyor. Zaman içerisinde kent yakınlarında Leodikeia ile Hierapolis gibi büyük kentlerin kurulmasıyla Colossae’nın eski önemini kaybettiği biliniyor. İS 1.yy'da meydana gelen bir depremden şehir çok zarar görünce tamamen terk edilir. Araştırmalar sırasında yerleşimin yakınlarında bulunan Honaz dağının üzerindeki birkaç kaya mezarı kalıntısından başka it bir bulgu görülmedi. Tepenin üst kısımlarında Osmanlı Döneminde yapılan bir kaleyi görmek mümkün.

Apollonos Hireon : Buldan İlçesi Bozalan Köyü yakınlarındaki çamlık alandadır. Helen lisanına göre kutsal yer anlamına gelir. Kent hakkındaki tek bilgi Roma döneminde bastırıldığı bilinen ve üzerinde şehrin adının yazılı olduğu sikkelerdir. Yüzey araştırmaları ve arkeolojik kazı yapılmadığından başka bir bilgiye ulaşmak mümkün olamadı.

Sebastopolis : Tavas İlçesi Kızılcaköy yakınlarındadır. Roma İmparatorluğu zamanında önemli bir kent olduğu sanılıyor. Yerleşimden günümüze ulaşan seramik parçaları ile kayalara oyulmuş mezarlardan başka bir bulgu yoktur. Strabon ve Herodotos kentten hiç söz etmez. Köy camisinin taş duvarları içerisinde kitabeye benzediği düşünülen parçalar ise tam olarak değerlendirilemedi.

Tripolis ( Apollonia Maeandrum) : Buldan İlçesine bağlı Yenicekent bucağının doğusunda yer alan antik dönem yerleşimidir. Yerleşim Büyük Menderes nehrine yakınlığı nedeniyle Tripolis Maeandrum olarakta bilinir.
Antik dönem yazarlarından Plinius kentin adının Apollonia Maeandrum olduğunu yazar.
Kentin Bergama Krallığının bu bölgedeki hakimiyeti sırasında kurulduğu düşünülüyor. Lidya, Karya ve Frigya sınırlarına yakın bir bölgede bulunması ticaret hayatını canlı tutmuş, zaman içerisinde bölgenin en zengin kenti durumuna gelmiştir. Roma Dönemi şehrin en zengin olduğu zamanlardır. Şehrin deprem bölgesinde olması nedeniyle sık sık deprem felaketiyle karşılaşmıştır. Bu depremler sonucu önemini kaybeden şehir zaman içerisinde terk edilir.
İznik konsülünün listesinde Tripolis adının bulunması bu kentin psikoposluk düzeyinde bir kent olduğunu göstermektedir. Kentteki arkeolojik kazılara Denizli Müze Müdürlüğü ve Ege Üniversitesi Arkeoloji Bilim Dalı tarafından devam edilmektedir.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder